Aim: Pilonidal disease (PD) is a common anorectal problem that often encountered in general practice. Clinically, PD may manifest as an asymptomatic sinus or as a acute abscess with or without cellulitis, or as a chronic draining sinus.
Although treatment is generally surgical, there is no consensus with regard to the ideal technique. Traditional operative approaches have drawbacks such as prolonged wound healing, which can take days to months, lost work and school time. For these reasons, minimally invasive surgical techniques have become popular for treating PD in adolescents. Herein, we present our experience regarding the Gips procedure of minimally invasive sinusectomy in adolescent PD.
Methods: We retrospectively reviewed medical records of patients with symptomatic PD who were treated in our clinic between 2018 and 2022 using the Gips procedure of minimally invasive sinusectomy.
Results: Of the 43 patients who underwent the Gips procedure, 34 (79%) were male; 9 (21%) were female. The mean body mass index was 27±2.6. The mean age of patients was 15±1.8 years (range, 12–17 years). The median length of stay in the hospital was 17±2.4 hours (range, 11–24 hours). The mean follow-up period was 10 months (range, 1–15 months); 36 of 43 patients (83,7%) made a complete recovery. Seven patients (16,3%) reported recurrence and were treated with a repeat Gips procedure 6 months after the first treatment. Improvement was noted after a second Gips procedure in 2 of 7 patients who had recurrence, leaving the success rate of the procedure in our practice at 88,37% (38/43).
Conclusion: The Gips procedure is an easy-to-use technique in children and adolescents with PD. It has a high success rate and places fewer restrictions on school and social activities than traditional surgical therapies.
Keywords: pilonidal disease, Gips procedure, adolescents
Amaç: Pilonidal hastalık (PH), genel pratikte sıklıkla karşılaşılan yaygın bir anorektal problemdir. Klinik olarak PH, asemptomatik, selülitli/selülitsiz akut apse veya kronik drenajlı sinüs olarak ortaya çıkabilir.
Tedavi genellikle cerrahi olmakla birlikte ideal teknik konusunda fikir birliği yoktur. Geleneksel cerrahi yaklaşımların aylarca sürebilen uzun süreli yara iyileşmesi, iş ve okul zamanı kaybı gibi dezavantajları vardır. Bu nedenlerle, adolesan PH tedavisinde minimal invaziv cerrahi teknikler popüler hale gelmiştir. Burada, adolesan PH'de minimal invaziv sinüsektominin Gips prosedürü ile ilgili deneyimimizi sunuyoruz.
Yöntemler: 2018 ile 2022 yılları arasında kliniğimizde minimal invaziv sinüsektomi Gips prosedürü kullanılarak tedavi edilen semptomatik PH’sı olan hastalarının tıbbi kayıtlarını geriye dönük olarak inceledik.
Bulgular: Gips işlemi uygulanan 43 hastanın 34'ü (%79) erkekti; 9'u (%21) kadındı. Ortalama vücut kitle indeksi 27±2.6 idi. Hastaların ortalama yaşı 15±1.8 yıl (aralık, 12-17 yıl) idi. Hastanede kalış süresi ortalama 17±2.4 saat (aralık, 11-24 saat) idi. Ortalama takip süresi 10 aydı (aralık, 1-15 ay); 43 hastanın 36'sında (%83,7) tam iyileşme sağlandı. Yedi hastada (%16,3) nüks meydana geldi ve ilk tedaviden 6 ay sonra tekrar Gips prosedürü ile tedavi edildi. Nüks olan 7 hastanın 2'sinde ikinci bir Gips işlemi sonrası iyileşme sağlandı ve uygulamamızda işlemin başarı oranı %88,37 (38/43) olarak tespit edildi.
Sonuç: Gips prosedürü, çocuk ve adolesan PH’da kullanımı kolay bir tekniktir. Yüksek bir başarı oranına sahiptir ve geleneksel cerrahi tedavilere göre okul ve sosyal aktivitelere daha az kısıtlama getirir.
Anahtar Kelimeler: pilonidal hastalık, Gips prosedürü, adolesanlar