Introduction
Different results have been reported on the success of endoscopic treatment in patients with renal duplex system (DS) and vesicoureteral reflux (VUR). The aim of our study is to evaluate the efficacy of endoscopic treatment in patients with refluxing duplex systems.
Patients and Methods
The hospital records of patients with complete DS who underwent endoscopic treatment for VUR in our clinic between 2009-2018 were reviewed retrospectively. Demographics, presenting symptoms, age at first injection, follow-up period, and the amount of injected material were evaluated. Twenty-four patients were included in the study who underwent subureteric polyacrylate polyalcohol copolymer injection for VUR. The indivations were recurrent urinary tract infection and/ or loss of function revealed with scintigraphy despite prophylactic antibiotic treatment. Post-operative evaluation was performed with ultrasonography (15th day, first and 3rd month), and voiding cystourethrography (VCUG) on the 3rd month.
Results
Presenting symptoms were; recurrent UTI (n=20, 83.3%), antenatal hydroureteronephrosis (n=7, 29%) and ureteral dilatation on ultrasonography (n=1, %4.1). In 75% of the patients, scar/function loss was documented with DMSA-scintigraphy before subureteric injection. The F/M ratio was 3/1. Five of 24 patients had reflux to both upper and lower poles. Among 29 refluxing units with DS; one had Grade 1, 3 had Grade 2, 8 had Grade 3, 10 had Grade 4, and 7 had Grade 5 VUR. The mean age at the time of injection was 42.5±29 months, and the mean follow-up period was 31±25 months. The mean amount of injected material was 0.77±0.71 ml.
Conclusion
Subureteric injection is an effective treatment option in refluxing renal duplex systems. The selection of surgical method should be based on patient characteristics as well as the known success rates of the preferred technique.
Keywords: duplex system, vesicoureteral reflux, subureteric injection
Giriş
Çift toplayıcı sistem (ÇTS) ve vezikoüreteral reflü (VUR) birlikteliği olan hastalarda endoskopik tedavinin başarısı konusunda farklı sonuçlar bildirilmiştir. Çalışmamızda VUR ve ÇTS birlikteliği olan olgularda endoskopik tedavinin etkinliğinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Hasta-Yöntem
Kliniğimizde 2009-2018 yılları arasında VUR için endoskopik tedavi uygulanmış komplet ÇTS tanılı hastaların kayıtları geriye dönük incelenmiştir. Demografik özellikleri, başvuru nedenleri, ilk enjeksiyon yaşları, tedavi sonrası izlem süreleri ve subüreterik enjeksiyon için kullanılan materyal miktarları değerlendirilmiştir. Koruyucu antibiyotik tedavisine rağmen tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu (İYE) saptanması ve/veya sintigrafide fonksiyon kaybı nedeniyle subüreterik enjeksiyon uygulanan 24 hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Hastalara subüreterik poliakrilat polialkol kopolimer enjeksiyon materyali uygulanmıştır. İşlem sonrası değerlendirme; üriner ultrasonografi (15.,45. ve 90. günler) ve 3. ayda işeme sistoüretrografisi (İSUG) ile yapılmıştır.
Bulgular
Hastaların başvuru nedenleri; tekrarlayan İYE (n=20, %83,3), antenatal hidroüreteronefroz (n=7, %29) ve ultrasonografide üreter dilatasyonudur (n=1, %4,1). Hastaların %75’inde işlem öncesi sintigrafide skar/fonksiyon kaybı mevcuttur. K/E oranı 3/1 saptanmıştır. 24 hastanın 5’inde üst ve alt pole birlikte reflü vardır. ÇTS’li toplam 29 reflülü üniteden ; 1’i 1. derece, 3’ü 2. derece, 8’i 3. derece, 10’u 4. derece, 7’si 5. derece bulunmuştur. Enjeksiyon yaşı ortalama 42,5±29 ay, enjeksiyon sonrası izlem süresi ortalama 31±25 aydır. Enjeksiyonda uygulanan madde miktarı ortalama 0,77±0,71 ml’dir. Hastaların 19’unda (%79,1) kontrol İSUG incelemesinde VUR kaybolmuştur. Reflüsü kaybolan bir hastada 6 yıl sonra sık İYE nedeniyle yapılan İSUG’da nüks reflü saptanmıştır. ÇTS ve VUR birlikteliği olan hasta grubunda başarı oranı %75’tir.
Sonuç
ÇTS ve VUR birlikteliğinde subüreterik enjeksiyon, etkili bir tedavi seçeneğidir. Cerrahi yöntem seçimi yapılırken başarı oranı yanında hasta özellikleri de dikkate alınmalıdır.
Anahtar Kelimeler: çift toplayıcı sistem, vezikoüreteral reflü, subüreterik enjeksiyon