Objective: Angioembolization is preferred as a minimally invasive method in renal trauma with hemodynamic instability in the current approach to pediatric trauma.
We aimed to present two patients followed up in our clinic, who underwent interventional intervention and resulted in two different conditions
Case-1: A 16-year-old male patient was brought to the emergency department for perforating-cutting tool injury to the left upper quadrant of the abdomen.Abdominal computed tomography revealed a Grade 2 posterior splenic and left lower pole kidney injury.
After the patient was immobilized in the clinic hemodynamic parameters were disrupted at the 5th day of follow-up. Repeated tomography revealed a hematoma approximately 8 centimeters in the lower pole of the left kidney.
Despite repeated blood transfusion, he was consulted to interventional radiology because of instable hemodynamics. Angioembolisation was performed and he was discharged on the 7th day.
Case-2 : A 15-year-old male patient was admitted to the external center as a result of blunt flank injury and followed up at intensive care unit for four days. The patient was referred to us and he was evaluated by interventional radiology and coil embolisation was performed.
On the 8th day of discharge, he admitted to the emergency department with the complaint of macroscopic hematuria.
The patient had macroscopic hematuria after transfusion and vital signs were not stable. The patient was underwent upper pole partial heminephrectomy due to bleeding focus and JJ stent was placed. The patient was discharged uneventfully on the 5th postoperative day.
Conclusion: To avoid major surgery in traumatic life-threatening renal bleedings in pediatric patients, which may result in kidney loss, it should be kept in mind that angiographic intervention may result in failure even if it is a minimally invasive and safe method.
Patients should be closely followed up after the procedure.
Keywords: angiography, embolisation, renal, trauma
Amaç: Pediatrik travmaya güncel yaklaşımda, hemodinamiyi bozan kanama ile seyreden renal travmalarda minimal invaziv bir yöntem olarak anjioembolizasyon tercih edilmektedir. Kliniğimizde takip edilen, girişimsel müdahale uygulanan ve iki farklı durumla sonuçlanan iki hastayı sunmayı amaçladık.
Olgu 1: On altı yaşında erkek hasta batın sol üst kadrandan delici-kesici alet yaralanması nedeniyle acil servise getirildi. Mikroskopik hematüri dışında şikayeti olmayan hastaya çekilen abdominal tomografide dalak posterior orta lojda ve sol böbrek alt polde Grade 2 yaralanma saptandı. Klinikte immobil takip edilen hastanın 5.gün hemodinamisi ve genel durumu bozulunca tekrarlanan tomografide sol böbrek alt polde yaklaşık 8 santimetre boyutunda hematom izlendi. Tekrarlayan kan transfüzyonuna rağmen hemodinamisi düzelmeyen hasta girişimsel radyolojiye konsulte edildi ve jioembolizasyon uygulandı. İşlem sonrası takibinde hemodinamisi stabil seyreden hasta 7.gün taburcu edildi.
Olgu 2: On beş yaşında erkek hasta künt flank yaralanma sonucu dış merkeze başvuran hastanın Grade 4 renal yaralanma nedeniyle 4 gün yoğun bakımda takibi mevcut. Hasta transfüzyone rağmen düzelmeyen hemodinamisi nedeniyle tarafımıza gönderildi. Girişimsel radyoloji tarafından değerlendirilen hastaya sağ böbrek üst-orta pol düzeyindeki kanama odağına yönelik coil embolizasyon işlemi gerçekleştirildi. Embolizasyon işlemi sonrası takibinde hemodinamisi stabil seyreden hastaişlem sonrası 7.gününde immobil istirahat önerisi ile taburcu edildi. Taburculuğunun 8. gününde makroskopik hematüri şikayeti ile acile başvurdu. Transfüzyon sonrası makroskopik hematürisi devam eden ve vital bulguları stabil seyretmeyen hastaya ekplorasyon kararı verildi. Hastaya kanama odağı nedeniyle üst pol parsiyel heminefrektomi yapıldı ve postoperatif 5. Günde sorunsuz taburcu edildi.
Sonuç: Çocuk hastalarda travma sonrası hayatı tehdit eden renal kanamalarda, böbrek kaybı ile sonuçlanabilecek majör cerrahiden kaçınmak için başvurulan anjiografik müdahale, minimal invaziv ve güvenli bir yöntem olsa da başarısızlık ile sonuçlanabileceği de akılda tutulmalıdır. Hastalar hemodinamik açıdan işlem sonrası yakın takip edilmeli ve bulgulara göre uygun zamanda cerrahi planı yapılabilecek durumda olunmalıdır. Anjioembolizasyonun başarısız olması durumunda parsiyel nefrektomi bu hastalar için tercih edilebilecek yöntemdir.
Anahtar Kelimeler: anjiografi, embolizasyon, renal, travma