Introduction: Primary surgical excision is the treatment of
pilonidal sinus, however phenol injection is getting popular nowadays, due to its
minimal invasive manner.
Material and
methods: A retrospective
review of medical charts of patients operated either surgically or by phenol
injection for pilonidal sinus between the years of 2011 and 2016 was included
in this study. Recurrence rates and the pleasure of the patients were recorded.
Results: Of the 44 patients; 28 were male (63%), 16 were female (37%) with
the average age of 14.4±1.5 years. The mean age was 14.4±1.5 years. 12 patients
(27%) treated with phenol injection and surgical treatment was performed in
32(73%). Phenol injections were performed
under local anesthesia by applying 2-5 ml of 80% phenol solution after a incision
about 1 cm and removing debris and hair inside the sinuses. There was no
complication except mild hyperemia around the sinus. The recurrence rate was
6.5% (n:2) in surgical group and 41% (n:5) in phenol group. All patients cured
after second phenol injection.
Conclusion: Phenol injection is minimal invasive method for
treating pilonidal sinus and is getting popular nowadays. Although the
advantage of easy application and low complication rates of phenol injection
that leads to patient comfort and satisfaction; the recurrence rates found to
be high in first injections.
Keywords:
Giriş: Pilonidal sinüs tedavisinde
primer cerrahi eksizyon ile günümüzde minimal invaziv olduğu düşünülen fenol
tedavisi uygulanmaktadır.
Materyal
ve Metot: Çalışmada 2011-2016
yılları arasında kliniğimizde pilonidal sinüs nedeni ile cerrahi eksizyon veya
fenol tedavisi alan çocuklarda nüks oranları, hasta memnuniyeti geriye yönelik
incelendi.
Bulgular: Toplam 44 çocuğun verileri geriye
dönük olarak incelendi. Çocukların 28’i
erkek (%63) 16’sı kızdı (%37). Hastaların yaş ortalaması 14.4±1.5 yıl idi. Fenol
tedavisi 12 çocuğa (%27), cerrahi eksizyon 32 çocuğa (%73) uygulandı. Fenol
tedavisinde işlem; lokal anestezi altında sinüs ağzı 1 cm insize edilerek
içindeki kıllar ve debris temizlendikten sonra 2-5 ml, %80 fenol solüsyonu
sinüs içerisine verilerek yapıldı. Sinüs çevresinde hafif hiperemi dışında komplikasyon
görülmedi. Cerrahi eksizyon yapılan hastalarda nüks oranı %6.5 (2 hasta) iken,
fenol tedavisinde nüks oranı %41 (5 hasta) görüldü ve ikinci uygulama
sonrasında kür sağlandı.
Sonuç: Pilonidal sinüste fenol tedavisi;
minimal invaziv olması nedeni ile kullanımı yaygınlaşan bir yöntemdir. Fenol
tedavisinde; işlemin kolaylığı ve düşük komplikasyon
oranları ile sağlanan hasta konforu ve memnuniyeti gibi üstünlükler olmakla
birlikte ilk uygulama sonrası nüks oranları yüksek bulunmuştur.
Anahtar Kelimeler: