Background and aim: Congenital anomalies of the spleen such as accessory spleen, splenic lobulation and wandering spleen are very rare. In this study we report a splenic lobulation case which is diagnosed during laparoscopic exploration for splenic tumor.
Case report: 5-year-old girl was admitted with constipation and abdominal pain lasting for two months. Physical examination and laboratory values were normal. Abdominal ultrasonography revealed a 35x22 mm in size, lobulated hypoechoic lesion located in upper medial part of spleen. Magnetic resonance imaging showed contrast enchanted in post contrast examination and hyper intense lobulated mass which is 22x30 mm in size located in medial part of the spleen in T2A cross-sections. Possible diagnosis was reported as splenic tumor. Than tumor markers were obtained and CEA was found slightly elevated. ( ). Following the hematology investigation and vaccination program, laparoscopic exploration and possible splenectomy was planned. Laparoscopic exploration revealed splenic lobulation and fibrotic bands in upper pole of spleen. There was no accessory spleen located in splenic hilus, omentum or in abdomen. Patient was discharged home in post-operative first day without any complication. Follow-up period in last two years is uneventful.
Conclusion: Congenital anomalies of the spleen, especially splenic lobulation is rare and can be misdiagnosed as splenic or intraabdominal masses. When a splenic mass identified with imaging techniques, laparoscopic exploration is an effective method with low morbidity to make differential diagnosis of congenital splenic anomalies and to treat the splenic masses.
Keywords:
Giriş ve Amaç: Dalağın konjenital anomalileri olan aksesuar dalak, lobülasyon anomalileri ve gezgin dalak oldukça nadirdir. Bu çalışmada, dalak kitlesi tanısı konulmuş olgunun, laparoskopik eksplorasyonda saptanan dalakta lobülasyon anomalisinin sunulması amaçlandı.
Olgu sunumu: Beş yaşında kız hasta, 2 aydır süren kabızlık ve karın ağrısı şikayetleri ile kliniğimize başvurdu. Fizik muayenesi ve laboratuvar tetkikleri normal olan hastanın batın ultrasonografisinde, dalak üst, medialinde 35x22 mm boyutlu, lobüle hipoekoik lezyon rapor edildi. Manyetik rezonans görüntülemede, dalak medial kesimde T2A kesitlerinde dalak parankimine göre hiperintens, postkontrast incelemede kontrast tutulumu gösteren 22x30 mm boyutlarında lobüle konturlu lezyon (splenik tümör?) rapor edildi. Tümör belirteçleri çalışıldı ve CEA’nın hafifçe yüksek olduğu saptandı. Hematoloji konsültasyonu ve aşılamanın tamamlanmasını takiben hastanın laparoskopik eksplorasyonu ve gereğinde splenektomisi planlandı. Laparoskopik eksplorasyonda dalakta lobülasyon anomalisi ve üst pol parankimininde fibröz bantlar saptandı. Dalak hilusu, omentum ve batın içi eksplorasyonunda aksesuar dalak saptanmadı. Postroperatif birinci günde hasta sorunsuz olarak taburcu edildi. Hastanın ameliyat sonrası 2 yıldır takipleri sorunsuz olarak devam etmektedir.
Sonuç: Dalağın konjenital anomalileri, özellikle lobülasyon anomalileri nadirdir ve dalak kitleleri veya intraabdominal kitleler ile karışabilirler. Görüntüleme yöntemleri ile dalak kitlesi saptanan olgularda, laparoskopik eksplorasyon dalağın konjenital anomalilerinin ayırıcı tanısında ve gereğinde kitlenin tedavisinde, etkin ve morbiditesi düşük bir yöntemdir.
Anahtar Kelimeler: