INTRODUCTION AND OBJECTIVE: Urinary system stone disease is an important clinical problem with a gradually increasing incidence especially during infancy. High recurrence rates may lead loss of the kidney in the patients with urinary tract stones. Extracorporeal shock wave lithotripsy (ESWL), uretherorenoscope (URS) and percutaneous nephrolithotomy (PNL) are treatment options in children. The aim of the present study was to present our ESWL outcomes.
MATERIAL and METHOD: Eighteen patients who were treated between 2009 and 2016 were reviewed retrospectively. Genders, ages, stone location, stone load of the patients were evaluated. The stone-free rate after the procedures and surgical approaches performed on the patients who had no benefit from ESWL were evaluated.
TECHNIQUE: Sedation was achieved through ketamine hydrochlooride (Ketalar) and demizolame (Dormicum) and stones were broken down by a Siemens brand modularis variostar lithotripter device at 100/min shock or 2000/min shock if stone was not broken for 15 to 20 minutes.
FINDINGS: Totally 18 patients including 9 boys and 9 girls were evaluated. Mean age of the patients was 11 (9 to 12) years. Stones were generally located in renal pelvis. Eight patients (44%) had a stone on the right side whereas six patients (33%) had a stone on the left side. Four patients had stones bilaterally. Mean size of the stones was 10±2mm. Three patients with bilateral stones had ESWL on the right side and then on the left side. One patient with bilateral stones has ESWL three times. Other patients had a single session of ESWL. DJ was inserted to 7 patients before the procedure. DJ was removed from the patients whose stones were broken down after ESWL. Two patients with bilateral stones had URS twice on both sides due to stone collection on the lower side of the urether after ESWL. Ultra-mini PNL was performed in 2 patients who had no benefit from ESWL or whose stone load increased during follow-ups. A complete stone-free status was achieved in 13 (72%) patients after ESWL. Residual stones smaller than 4 mm were considered not significant. The stone size which was 10 mm decreased to 8 mm in one patient. Such patient were discarded from follow-up. The patients whose stones were not broken down by ESWL were analyzed; calcium oxalate stone was detected in one patient. No structural abnormality was detected in the kidneys during follow-up of the patients. The patients were followed-up in cooperation with pediatric nephrology department.
CONCLUSION: ESWL is a good non-invasive treatment option in infants with a higher achievement rate.
Keywords:
GiRiŞ VE AMAÇ: Üriner sistem taş hastalığı çocuklarda özellikle de infantil çağda insidansı giderek artan önemli bir klinik problemdir. Yüksek tekrarlama oranları, taş hastalarında böbrek kayıplarına varabilen sonuçlar doğurabilmektedir. Çocuklarda extracorporeal shock wave lithotripsy (ESWL) üreterorenoskop (URS) ve perkütan nefrolitotomi (PNL) bu hastalarda tedavi seçenekleridir. Bu çalışmada infant ESWL sonuçlarımızı sunmayı amaçladık.
MATERYAL VE METOD:2009 ve 2016 yılları arasında 18 hasta geriye dönük olarak değerlendirildi. Hastaların cinsiyeti, yaşı, taş yerleşimi, taş yükü değerlendirildi.Yapılan işlemler sonrası sağlanan taşsızlık oranı ve ESWL‘den fayda görmeyen hastalara uygulanan cerrahi yaklaşımlarımız değerlendirildi.
TEKNİK:Ketalar ve dormicum ile sedasyon sağlanan hastalara Siemens marka modularis variostar lithotripter cihazı ile 100/dk vurum, yaklaşık 10-15 dk eğer taş kırılmazsa 2000 (sok dalgası) vuruma çıkartılarak taşlar kırıldı.
BULGULAR:Hastaların %50 si erkek %50 i kız olmak üzere toplam 18 hasta değerlendirildi. Ortalama yaşı 11(9-12) ay idi.Taşlar genelde renal pelvis yerleşimliydi. Sekiz hastada (%44) taş sağ, altı hastada(%33) sol tarafta idi. Dört hastada ise bilateral taş vardı.Taşların ortalama boyutu 10±2mm idi. Bilateral taşı olan üç hastaya önce sağ, daha sonra sol tarafa ESWL uygulandı. Bilateral taşı olan bir hastaya da 3 defa ESWL uygulandı. Diğer hastalara tek seans ESWL uygulandı.7 hastaya işlem öncesi DJ takıldı. ESWL sonrası taşı kırılan hastaların DJ si çekildi. Bilateral taşı olan iki hastada ESWL sonrası taşların üreter alt ucunda birikmesine bağlı olarak her iki tarafa ikişer defa URS yapıldı. ESWL sonrası fayda görmeyen veya takiplerde taş yükü artan 2 hastaya ultra-mini PNL yapıldı.Yapılan ESWL sonucu 13 (%72) hastada tam taşsızlık sağlandı.<4mm nin altındaki rezidü taşlar önemsiz kabul edildi. Bir hastada önceden 10 mm olan taş 8 mm’e indi.Bu hasta takipten çıktı. Taşı ESWL ile kırılmayan hastaların taş analizinde bir hastada calsıum oksalat tespit edildi. Hastaların takibinde böbreklerde yapısal anomali tespit edilmedi. Hastalar çocuk nefroloji ile beraber takibe alındı.
SONUÇ:ESWL infant hastalarda yüksek başarı oranı ve noninvaziv girişim olması nedeniyle iyi bir tedavi seçeneğidir.
Anahtar Kelimeler: