INTRODUCTION: There are only a few studies in the
literature reporting effects of risk factors, demographic characteristics,
amount and size of gallstones on symptoms of childhood gallstone disease. In
this study, we aimed to investigate risk factors and factors affecting symptoms
and clinical findings in children who underwent cholecystectomy with the
diagnosis of of childhood gallstones.
METHODS: Symptoms of gallstones were scored between 0-3 and a
symptom score was estimated for each patient. Mean symptom score (MSS) was
calculated for all groups. Patients with multiple stones, milimetric stones and
complicated gallstone disease were determined. Patients with high serum
amylase, transaminase and bilirubin levels were recorded.
Groups were compared according to sex, age, BMI, MSS, existence of risk
factors, size of stones, number of stones, transminase, amylase and bilirubin
levels.
RESULTS: There are 147 patients who underwent
cholecystectomy due to cholelithiasis between January 2006 and November 2015 in
our center. Seventy two (49%) of 147 were girls and 75 (51%) were boys. It was
detected that in the adolescent period (n=76) the ratio of girls (61,8%) was
higher than boys; in toddler period (n=71), the ratio of boys (64,8%) was
higher than girls (p=0,001). Mean SSR (1,43) and mean VCI (21,4kg/m2 )
of adolescent patients were higher than that of patient at their early
childhood. Mean age and mean VCI of girls were higher in girls than in boys
(p<0,05). Mean SSR (1,27 vs 1,05) were higher in girls but this difference
was statistically insignificant (p>0,05). There were 23 (15,6%) cases who
had VCI ratio higher than 25. Mean age(14,4 years) (p=0,001) and complex
gallbladder ratio of this 23 cases(34% vs 13,7%) (p=0,029) were higher. Mean
SSR of 147 patients was 1,17. SSR of adolescent patients (1,43) and SSR of
patients without risk factors (idiopathic) (0,88) were higher. There were 80
(54,4%) patients with risk factors and 67 (45,6%) without risk factors. The
most common risk factor was hemolytic disease (18%). Hundred and twelve cases
were symptomatic and 35 cases were asymptomatic. 80% of asymptomatic cases had
risk factors. In 11 cases with higher serum amilase levels, girl/boy ratio was
8/3 (p<0,05) and mean stone size was smaller (p=0,025) and mean age was
higher (p=0,004)
CONCLUSION: In our study we showed that unlike
early childhood period, female sex, age and excess weight are important risk
factors for gallstone disease during adolesance. According to our symptom
scoring results, female sex, greater age, excess weight, unknown etiology,
multiple and milimetricstones are major risk factors for clinical disease
severity in pediatric gallstone patients.
Keywords:
Giriş ve Amaç: Çocukluk çağı
safra kesesi taşına, semptomlar temelinde yaklaşan ve risk faktörleri,
demografik özellikler, taş sayı ve boyutu gibi bulguların semptomlar üzerindeki
belirleyiciliğini araştıran çalışma sayısı çok azdır. Bu çalışmada, safra kesesi
taşı tanısıyla kolesistektomi yaptığımız hastalarda risk faktörlerini,
semptomlar ve klinik tablo üzerine etkili faktörleri belirlemeyi amaçladık.
Metot: Safra taşına bağlı semptomlar,
şiddetine göre 0-3 puan arasında skorlandı ve her hasta için bir semptom skoru
belirlendi. Tüm grupların semptom skor ortalaması (SSO) hesaplandı. Multiple
taşlı ve milimetrik taşlı hastalar ile cerrahiyi zorlaştıran komplike keseli hastalar belirlendi.
Serum amilaz, transaminaz
ve total bilirübin yüksekliği olan hastalar işaretlendi. Oluşturulan gruplar
cinsiyet, yaş, vücut kitle indeksi (VKİ), SSO, risk faktörü varlığı, taş
boyutu, taş sayısı, transaminaz, bilirübin, amilaz yüksekliği, komplike kese
oranı açısından karşılaştırıldı.
Bulgular: Çalışmamızda Ocak 2006 – Kasım 2015
arasında safra kesesi taşı tanısıyla kolesistektomi yapılan 72’si kız (%49),
75’i erkek (%51) toplam 147 hastanın verilerine ulaşıldı. Adölesan dönemde
(n:76) kız hasta sayısı (%61,8), erken çocukluk döneminde (n:71) ise erkek
hasta sayısı (%64,8) daha fazlaydı (p=0,001). Adölesan dönemde SSO (1,43) ve
VKİ ortalaması (21,4 kg/m2) erken çocukluk grubuna göre daha
fazlaydı. Kız hastaların yaş ortalaması ve VKİ ortalaması erkeklere göre daha
yüksekti (p<0,05). SSO (1,27 vs 1,05) kızlarda daha yüksek bulundu fakat
istatiksel olarak anlamlı değildi (p>0,05). VKİ>25 olan 23 (%15,6)
hastanın %82,6’sı kız idi (p=0,001), yaş ortalaması (14,4 yıl) belirgin olarak
daha yüksek (p=0,001) ve komplike kese oranı (%34 vs %13,7) daha fazlaydı
(p=0,03). Tüm hastaların SSO: 1,17 idi. SSO adölesan dönemde (1,43) ve risk
faktörü olmayan (idiyopatik) hasta grubunda (0,88) daha yüksek bulundu. Risk
faktörü 80 hastada (%54,4) saptanırken, idiyopatik hasta sayısı 67 idi (%45,6).
En sık görülen risk faktörü hemolitik hastalık idi (%18). Hastalarımızın 112’si
semptomatikken 35 hasta asemptomatikti. Asemptomatik grupta risk faktörü içeren
daha fazla hasta vardı (%80). Amilaz yüksekliği olan grubun (n:11) kız/erkek
oranı 8/3 idi (p<0,05) ve taş boyutu ortalaması daha küçük (p=0,025), yaş
ortalaması daha büyüktü (p=0,004).
Sonuç: Çalışmamızda; erken çocukluk dönemin
aksine adölesan dönemde kız cinsiyet, yaş ve aşırı kilonun safra taşı için daha
belirgin bir risk oluşturduğu görülmüştür. Semptom skorlaması sonuçlarımıza
göre; çocuklarda, kız cinsiyet, ileri yaş, aşırı kilo, idiyopatik hasta,
multiple veya milimetrik taş gibi faktörleri içeren safra kesesi taşlı
hastalarda klinik tablo daha şiddetli seyretiği görülmektedir.
Anahtar Kelimeler: