AIM OF THE STUDY: Primary abdominal cocoon syndrome (PACS) is a rare peritoneal problem, mostly asymptomatic, but sometimes it causes obstruction or abdominal pain. It is characterized by encasement of intraperitoneal organs by thick fibrous tissue and adhesions. The syndrome may be diagnosed incidentally at laparoscopy. It is different than sclerosing encapsulating peritonitis, a common adverse effect of chronic ambulatory peritoneal dialysis. We present here two patients with PACS, whose diagnosis were made at laparoscopy for the first attempt of peritoneal dialysis catheter insertion.
CASE I: Fourteen year old girl underwent a laparoscopy for the insertion of peritoneal dialysis catheter. The girl had chronic renal failure requiring dialysis. She had no attempt for peritoneal dialysis previously, nor any laparoscopy or laparotomy. An umbilical trocar was inserted. At diagnostic laparoscopy, there were many dense adhesions and fibrotic tissue encasing the intraabdominal organs. There was almost no free peritoneal cavity permitting adequate peritoneal surface to achieve a sufficient dialysis. Therefore, the operation was abandoned and the patient received other means of dialysis.
CASE II: Twenty month old boy had chronic renal failure with a necessity of peritoneal dialysis. He had no previous abdominal surgery, nor intervention to peritoneal cavity. We performed a laparoscopy for the insertion of peritoneal dialysis catheter. Similarly, we identified many dense adhesions and fibrotic tissue encapsulating the intraabdominal organs. It seemed impossible to perform an adequate dialysis due to lack of peritoneal surface. The patient underwent hemodialysis.
CONCLUSIONS: PACS is a rare entity, which can incidentally be recognized at any laparoscopy. In patients with laparoscopy for peritoneal dialysis catheter insertion, other methods for dialysis need to chosen due to lack of enough peritoneal surface for dialysis.
Keywords:
Amaç: Primer Abdominal Koza Sendromu (PAKS), çoğunlukla asemptomatik, ancak bazen ağrı ve obstruksiyon bulgularına neden olabilen seyrek bir peritoneal patolojidir. sıklıkla laparoskopi sırasında raslantısal olarak tanı konur. Peritoneal dializin bir komplikasyonu olan Sklerozan enkapsulan peritonite benzemekle birlikte, bu hastalarda öncesinde bir peritoneal girişim bulunmamaktadır. Burada, daha ilk periton dializi yerleştirilmesi için laparoskopi işlemi sırasında PAKS tanısı konulan iki hastayı sunuyoruz.
Olgu 1: Ondört yaşında kız, periton diyaliz kateteri takılmak amacıyla laparoskopi yapıldı. Daha öncesinde periton dializi dahil herhangi bir intraperitoneal girişim yapılmamıştı. Umbilikal trokar yerleştirildi. Tanısal laparoskopide çok sayıda aşırı sert adezyonlar ve karıniçi organları enkapsüle eden fibrotik dokularla karşılaşıldı. Yeterli düzeyde dializ yapmaya elverişli, neredeyse hiç periton yüzeyi bulunmamaktaydı. bu nedenle ameliyata son verilerek başka dializ yöntemleri uygulandı.
Olgu 2: Yirmi aylık erkek, kronik renal yetmezlik nedeniyle periton dializi kararlaştırıldı. Öncesinde dializ ve başka herhangi bir peritoneal girişim öyküsü yoktu. Laparoskopide, benzer şekilde sert adezyonlar ve intraabdominal organları kaplayan fibrotik dokular vardı. Yeterli düzeyde dilalize olanak sağlayacak periton kavitesi bulunmadığından operasyona son verilerek, başka diliz yöntemlerine karar verildi.
Sonuç: PAKS seyrek rastlanmakla birlikte, laparoskopi sırasında karşımıza çıkabilir. Periton dializi gibi, sağlıklı ve yeterli miktarda peritoneal yüzey gereksinimi olan durumlarda başka dializ için yöntemlere gereksinim duyulur.
Anahtar Kelimeler: