Introduction: Congenital lumbar hernia
is a very rare defect of the abdominal wall seen in children. It occurs due to
the weakening of the superior (Grynfeltt) and the inferior (petit) lumbar
triangle of the posterior abdominal wall and is usually diagnosed shortly
following birth. The intra-abdominal or the retroperitoneal organs can protrude
through the defect. Only 200 to 300 of such cases have been reported in the
literature, with most of them being single case studies.
Purpose: Retrospective review of the cases
of lumbar hernia treated in our clinic
between 1987-2015 were analyzed
Patients and Methods: The study consists of 5 girls and 2 boys,
with the defect observed on the left side in all the girls and on the right
side in all the boys. Two patients were presented during the neonatal period, two at 3
months, two at 4 months and one at 3-years old. All types of the defect were
qualified as Grynfeltt hernia. Associated
anomalies were costovertebral anomaly in three patients, renal agenesis on the
same side as the hernia in one patient and ectopic renal location in two
patients.The patients were admitted due to swelling in the affected area. All
cases diagnosed with lumbar hernia underwent surgery. All cases were treated
with primary repair, with no incidences of relapse in follow-up.
Discussion: Lumbar hernia constitutes
less than 2% of abdominal wall defects and is usually the result of trauma. As
congenital lumbar hernia is very rare, our series is one of the most expansive
series in the literature. As a result of the frequency of concurrent anomalies,
it is recommended that the patient be evaluated using a multidisciplinary
approach . Because of enlargment of the defect by the time and so risk of
incarseration and using necessity of mesh ,lomber hernia must treated shortly
following diagnosıs.
Keywords:
Giriş :
Doğumsal lomber fıtıklarda karınrın
duvarının zayıf olduğu üst (Grynfellt-Lesshaft) ve alt (Petit) lomber üçgenlerdeki zayıflık nedeniyle oluşan
ve genelde doğduktan hemen sonra farkedilen nadir bozukluklardır. Fıtık içinde karın içi
veya periton ardı organlar bulunabilir. Literatürde
çoğu olgu sunumları şeklinde toplam 250-300 arası olgu bulunmaktadır.
Amaç:
Çalışmada 1987-2015 arasında
kliniğimizde tedavi edilen 7 lomber fıtık olgusunun geriye dönük değerlendirilmesi
amaçlanmıştır.
Olgular:
7 olgunun 5’i kız 2’si erkek olup;
fıtık kızların tümünde solda, erkeklerde ise sağda idi. Olguların 2’si yenidoğan döneminde, 2’si 3
aylıkken, 2’si 4 aylıkken , 1’i ise 3
yaşında getirilmiştir. Tüm olgularda
Grynfellt-Lesshaft fıtığı saptanmıştır. 3 olguda kaburga-omurga bozuklukları, 1 olguda fıtık
tarafında böbrek yokluğu, 2 olguda ise
böbrek yerleşim bozukluğu saptanmıştır. Tümü lomber bölgede şişlik yakınması
ile getirilen olguların tümünde karın duvarındaki açıklık primer onarılmış ve
takiplerinde herhangi bir sorunla karşılaşılmamıştır.
Sonuç:
Lomber fıtıklar karın
duvarı fıtıklarının % 2 sinden daha azını oluşturur ve genelde çeşitli
yaralanmalar sonrasında ortaya çıkarlar. Doğumsal lomber fıtıklar çok nadir olup, 7
olguluk serimiz sunulan en geniş serilerden biridir. Eşlik eden bozuklukların sıklığı nedeniyle lomber fıtık
saptandığında hasta multidispliner bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. Doğumsal
lomber fıtıklarda açıklığın büyüyerek çeşitli sorunlara yol açabilecek yapay
destek materyalleri kullanma gereği doğurması ve fıtık içinde organ sıkışması olasılığı
nedenleriyle, tanı kesinleşip ek bozukluklar yönünden gerekli incelemeler
tamamlandıktan sonra, hastanın yaşından bağımsız şekilde olabildiğince erken cerrahi
onarım yapılmalıdır.
Anahtar Kelimeler: