Aim: In this study, we aimed to present the factors
affecting the results of the patients and our experiences in neonatal gastrointestinal perforations (GIP).
Findings: 38 patients in total (16 male, 22 female) were
included in the study. In 12 patients
(31.6%), perforation related to NEC and in 26 patients (68.4%), perforation related
to non-NEC causes was determined. Neonatal GIP incidence was determined as
0.53% in all newborn cases while the perforation incidence in the cases with
NEC was 20%. 25 out of 38 patients (65.7%) were premature. Non-NEC pathologies
are the most common cause of perforations (68.4%). Non-NEC perforations were
determined to be ÖA+TÖF, stomach perforation related to NG catheter, intestinal atresia, congenital stomach anterior wall weakness,
volvulus, Hirschprung’s disease, cystic fibrosis, duplication cyst, appendicitis, invagination and incarcerated inguinal hernia, idiopathic.
Without any conservative approaches, primary surgical repair was applied
to all the cases. The mortality related to GIP in newborn cases was 47.3%.
While in the cases with NEC, the mortality was 66.6%, in non-NEC cases, it was
38.4% (p>0.05). It was determined that in the cases having gastric
perforation, the mortality was 66.6%, in intestinal perforations it was 45.6 %
and in colorectal perforations, the mortality was 20% (p>0.05).
Result: Non-NEC conditions
are the most frequent causes of GIP in newborn cases. Primary surgical repair is the primary
treatment choice of neonatal GIP. GIP remains to be one of the most significant
causes of the mortality in newborn. While the prognosis of neonatal colon
perforations is good, the prognosis of stomach and jejunoileal perforations is
bad.
Keywords:
Amaç: Bu çalışmada neonatal gastrointestinal
perforasyonlardaki (GIP) deneyimlerimizi ve hastaların sonucunu etkileyen
faktörleri sunmayı amaçladık.
Gereç
ve Yöntem: Ocak 2005-Aralık 2015 tarihleri arasında
3. basamak yenidoğan yoğun bakım ünitesinde GIP nedeniyle ameliyat edilen 38
yenidoğan olgu retrospektif olarak değerlendirildi. Hastalar nekrotizan
enterokolit (NEK) ve NEK-dışı perforasyonlar olmak üzere iki gruba
ayrıldı.
Bulgular:
Çalışmada toplam 38 hasta (16 erkek, 22 kız) vardı. Hastaların 12’sinde (%31.6) NEK’e bağlı, 26’sında (%68.4) NEK-dışı
nedenlere bağlı perforasyon belirlendi. Neonatal GIP
insidansı tüm yenidoğan olgularında %0.53, NEK’li
olgularımızdaki perforasyon insidansı %20 olarak belirlendi. Otuz
sekiz hastanın 25’i (%65.7) prematüre idi. NEK-dışı patolojiler
perforasyonların en sık nedenidir (%68.4). NEK-dışı perforasyonlar ÖA+TÖF
(n:2), NG sondaya bağlı mide perforasyonu (n:5), intestinal atrezi (n:3),
konjenital mide ön duvarı zayıflığı (1), volvulus (n:4), Hirschprungs hastalığı (n:2), kistik
fibrozis(n:2), duplikasyon kisti (n:1), appendisit (n:2), invajinasyon (n:1) ve
inkarsere inguinal herni (n:1), idiyopatik (n:2) olduğu belirlendi.
Tüm olgulara konservatif
yaklaşım yapılmaksızın primer cerrahi onarım yapıldı. Yenidoğanda GIP’e bağlı
mortalite %47.3 idi. NEK olan olgularda mortalite %66.6 olmasına karşın
NEK-dışı olgularda mortalite %38.4 idi (p>0.05). Gastrik perforasyonlu
olgularda mortalitenin %66.6, ince barsak perforasyonlarında %45.6 ve
kolorektal perforasyonlarda %20 düzeyinde olduğu saptandı (p>0.05).
Sonuç: NEK-dışı
durumlar yenidoğanda GIP en sık nedenidir. Primer cerrahi onarım neonatal
GIP’in primer tedavi seçeneğidir. GIP yenidoğanda mortalitenin halen önemli bir
nedeni olmaya devam etmektedir. Neonatal kolon perforasyonlarının prognozu iyi
olmasına karşın mide ve jejunoileal perforasyonların prognozu kötüdür.
Anahtar Kelimeler: