Introduction: One of the most important causes of death during childhood
is foreign body aspiration. The treatment is achieved by rigid bronchoscopy
which presents many complications, like laryngeal edema, hemorrhage, atelectasis,
pneumothorax, pneumomediatinum and death. We would like to discuss our case with
iatrogenic tracheal rupture (laceration) (ITR) which was treated conservatively.
Case: A 19-month-old girl admitted into
hospital with cough and wheezing after having fall down while having an almond
at her mouth. At physical examination, oxygen saturation was 97%, respiratory
sounds was diminished at right lung. At direct graph there was hyperaeration at
right lung. At rigid bronchoscope, foreign body was seen at right main
bronchus. Foreign body which was grasped by forceps, stuck at level of vocal
cords so that we broke it into pieces and removed pieces by both forceps and suction.
One piece moved to the segmental bronchi of right lower lobe and stuck there.
We could not take it out although we tried for ten minutes. At that time
patient showed two episodes of cough reflex, at which broncoscope was withdrawn
into right main bronchus and waited for the anesthesia to be deepened. At last,
we gave up and decided to redo broncoscopy later.
While bronchoscope was being taken out, we recognized 0,5 cm
longitudinal mucosal laceration at right corner of membranous trachea, just
superior to tracheal bifurcation. Broncoscopy ended immediately. At first while
breathing spontaneously, the patient had transient decreases at oxygen
saturation that needed positive ventilation with mask. As crepitation appeared
at neck we decided to intubate the patient. At direct graph there was left pneumothorax,
which was drained by tube placement. At control graph, left pneumothorax was
reduced, there was pneumomediastinum. The patient was taken to intensive care
unit and broad-spectrum antibiotic treatment was started. On the first day,
patient extubated herself. As her spontaneous respiration was adequate, the
patient followed with nasal oxygen. Arterial blood gas controls were within
normal limits. Air leak from chest drainage ended. At 5th day chest tube
removed, at 8th day she was discharged. The control examinations were normal.
We recommend second look after recovery but the patient missed the follow up appointment.
Discussion: Mostly, ITR is a complication of
intubation with an incidence of 0.05-0.37%. Also ITR during rigid bronchoscopy
has been reported previously at adult cases. Subcutaneous and/or mediastinal
emphysema, dyspnea, pneumothorax, haemoptysis should alert surgeon about ITR which
have a mortality rate of 22%. Typically ITR are longitudinal lacerations at distal
posterior trachea, mostly at right side of pars membranosa. Treatment of ITR is
under debate recently. While early surgical repair is accepted traditionally,
evidence that supports conservative treatment is increasing recently especially
at pediatric cases. Conservative treatment is suggested at clinically stable
patient that have non-progressive symptoms with superficial lacerations less
than 2cm length. Conservative treatment contains endotracheal intubation,
pleural drainage if necessary and broad-spectrum antibiotic treatment. Our
patient well tolerated spontaneous respiration and as laceration (rupture) was
0,5 cm length and superficial (mucosal), the drainage of pneumothorax and broad-spectrum
antibiotic treatment under close monitorization was sufficient for treatment
and no surgery was needed.
Conclusion: During dealing with a stuck foreign
body, complications of broncoscopy should be kept in mind. Conservative
treatment can be tried at ITR cases according to clinical situation of patient
and length and depth of the laceration.
Keywords:
Giriş: Çocukluk çağındaki
ölümlerin önemlilerinden biri de yabancı cisim aspirasyonudur. Tedavi, larinks
ödemi, kanama, atelektazi, pnömotoraks ve ölüm gibi birçok komplikasyona sahip
rijid bronkosopi ile yapılabilmektedir. İatrogenik trakea rüptürü (laserasyonu)
(İTR) olan ve konservatif tedavi edilen hastamızı tartışmak istiyoruz.
Olgu: On dokuz aylık
kız hasta badem yerken düşme sonrası öksürük, hırıltılı solunumu ile başvurdu.
Muayenesinde oksijen saturasyonu %97’ydi, akciğer sesleri dinlemekle sağda azalmıştı.
Akciğer grafisinde sağda havalanma artışı görüldü. Yapılan rijit bronkoskopide
sağ ana bronşta yabancı cisim görüldü. Yabancı cisim forsepsle çıkartılırken
vokal korda takıldı. Sonrasında parçalanıp aspire edilerek çoğu çıkartıldı. Bir
parçanın sağ alt bronş dallarından birinde olduğu görüldü. On dakika
uğraşılmasına rağmen parça çıkartılamadı. Bu sırada hasta hasta iki kere
öksürük refleksi gösterdi, bronkoskop sağ ana bronşa geri çekilip anestezinin
derinleşmesi beklendi. Sonunda daha sonra tekrar bakılmak üzere işleme son
verildi.
Bronkoskop çıkartılırken trakea bifurkasyonun
yukarısında, membranöz trakeanın sağ köşesinde, uzunlamasına, mukozal, 0,5cm
uzunluğunda laserasyon görüldü. Bronkoskop hemen çıkartıldı. Başlarda spontan
solumasına rağmen hastanın aralıklı oksijen saturasyonu düşmesi ile maske
ventilasyon gerekliliği oldu. Boyunda krepitasyon olmasıyla hasta entübe
edildi. Acil akciğer grafisi sonucu sol pnömotoraks nedeniyle göğüs tüpü
takıldı. Kontrolde pnömotoraksın gerilediği, pnömomediastinum olduğu görüldü.
Hasta entübe olarak yoğun bakıma çıkartıldı, geniş spektrumlu antibiyotik
tedavisi başlandı. Postoperatif 1. gün hasta kendini ekstübe etti. Spontan
solunum yeterli olduğu için nasal oksijen ile takip edildi. Kontrol arteriyel
kan gazları normaldi. Göğüs tüpünden gelen hava miktarının kesildiği görüldü.
Postoperatif 5. gün göğüs tüpü çekildi, 8. gün taburcu edildi. Hastanın
kontrolleri normaldi. Hastaya kontrol bronkoskopi önerildi, aile bronkoskopi
randevusuna gelmedi.
Tartışma: Çoğunlukla ITR bir
%0.05-0.37 oranında entübasyon komplikasyonudur. Bronkoskopi sırasında ITR
ayrıca erişkin hastalarda da rapor edilmiştir. Subkutan ve/veya mediastinal
amfizem, dispne, pnömotoraks, hemoptizi varlığı cerrahi ölüm oranı %22 olan ITR
konusunda uyarmalıdır . Tipik olarak ITR distal posterior trakeada, çoğunlukla
membranöz kısımda yerleşimli uzunlamasına laserasyonlardır. ITR tedavisi
tartışmalıdır. Geleneksel olarak erken cerrahi tedavi kabul edilirken, son
dönemde özellikle çocuklarda konservatif tedaviyi destekleyen kanıtlar
artmaktadır. Konservatif tedavi, semptomları ilerlemeyen, laserasyonu 2cm’den
kısa ve yüzeyel olan stabil hastalarda önerilmektedir. Konservatif tedavi,
endotrakeal entübasyon, gerektiğinde plevral drenaj ve geniş spektrumlu
antibiyotik tedavisinden oluşmaktadır. Hastamız spontan solunumu tolere
edebilmiştir ve laserasyon (rüptür) 0,5 cm uzunlukta, yüzeysel olduğundan
hastamız yakın monitorizasyon ile pnömotoraks drenajı ve geniş spektrumlu
antibyotik tedavisi yeterli olmuş ve cerrahi girişime gerek kalmamıştır.
Sonuç: Takıl kalmış yabancı cisimler ile uğraşırken,
bronkoskopinin komplike olabileceği unutulmalıdır. ITR’de hastanın klinik
durumu ve laserasyonun uzunluğu ve derinliğine göre konservatif tedavi
uygulanabilir.
Anahtar Kelimeler: