Purpose: Treatment of lymphatic malformations is complex and the optimal approach between surgical excision and sclerotherapy remains debated. This study aims to evaluate long-term efficacy, safety and outcomes of intralesional bleomycin sclerotherapy in childhood lymphatic malformations.
Materials and Methods: Data from 96 patients who underwent intralesional bleomycin sclerotherapy for lymphatic (LM) and venolymphatic (VLM) malformations in our clinic between 2012 and 2024 were retrospectively analyzed. Patients were evaluated for demographic features, lesion morphology (macrocystic, microcystic, mixed), anatomical location, number of treatment sessions, complications, and recurrence rates. Treatment response was measured using a four-point clinical and radiological scoring system (0: no response, 1: minimal response, 2: significant improvement, 3: good response). Patients scoring 2 or 3 were considered responsive.
Results: The mean follow-up period for 96 patients (54 males, 42 females) was 78.5 months. A good response was observed in 64.6% and significant improvement in 27.5%, resulting in a total clinical success rate of 92.1%. Although macrocystic lesions required fewer injection sessions (p=0.013), there was no significant difference in final treatment response among cyst types. Lesions in the head and challenging areas like the tongue required more sessions and showed lower response rates. Five giant cervicofascial cases resulted in sepsis and death. Recurrence rate was 12.2%, with all recurrences responding well to repeat sclerotherapy. The complication rate was 19.8%, mostly local and temporary.
Conclusion: Intralesional bleomycin sclerotherapy is a safe and effective method with high success and low complication rates for treating childhood lymphatic malformations. Despite requiring more sessions in difficult anatomical areas, it should be considered a first-line treatment due to its efficacy and lower recurrence compared to surgery.
Keywords: Lymphangioma, Microcyct, Macrocyst, Sclerotherapy, Bleomycin
Amaç: Lenfatik malformasyonlar (LM) tedavileri karmaşık olup, cerrahi eksizyon ve skleroterapi gibi yöntemler arasında optimal yaklaşım halen tartışmalıdır. Bu çalışmanın amacı, çocukluk çağı lenfatik malformasyonlarının tedavisinde intralezyonel bleomisin skleroterapisinin uzun dönem etkinliğini, güvenliğini ve sonuçlarını değerlendirmektir.
Gereç ve Yöntem: Çalışmada, 2012-2024 yılları arasında kliniğimizde lenfatik malformasyon tanısıyla intralezyonel bleomisin skleroterapisi uygulanan 96 hastanın verileri geriye dönük olarak incelenmiştir. Hastalar demografik özellikler, lezyonun morfolojik yapısı (makrokistik, mikrokistik, mikst) ve anatomic yerleşimi, tedavi seans sayısı, komplikasyonlar ve nüks oranları açısından değerlendirilmiştir. Tedavi yanıtı, klinik ve radyolojik bulgulara dayalı 4 puanlı bir skorlama sistemi (0: yanıtsız, 1: az yanıtlı, 2: belirgin iyileşme, 3: iyi yanıt) ile ölçülmüştür. Puanı 2 ve 3 olan hastalar tedaviye yanıtlı kabul edilmiştir.
Bulgular: 96 hastanın (54 erkek, 42 kız) ortalama takip süresi 78.5 aydı. Hastaların %64.6'sında iyi yanıt (3 Puan), %27.5'inde ise belirgin iyileşme (2 Puan) saptanarak, toplamda %92.1'lik bir klinik başarı oranına ulaşılmıştır. Makrokistik lezyonlar daha az enjeksiyon seansı gerektirse de (p=0.013), nihai tedavi yanıtı açısından kist tipleri arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Anatomik yerleşim incelendiğinde, baş yerleşimli lezyonlara daha fazla skleroterapi seansı gerekmiştir.Dil-dilaltı gibi bölgelerdeki lezyonların istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha fazla enjeksiyon seansı gerektirdiği (p=0.0003) ve tedaviye yanıtının daha düşük olduğu (p=0.023) saptanmıştır. Serimizdeki büyük ve servikal yerleşimli 5 olgu sepsis nedeniyle YBÜ'de ex olmuştur.Tedavi sonrası nüks oranı %12.2 olarak bulunmuş ve nüks eden hastaların tamamı tekrarlanan skleroterapiye iyi yanıt vermiştir. Komplikasyon oranı %19.8 olup, çoğu lokal ve geçici reaksiyonlardı.
Sonuç: İntralezyonel bleomisin skleroterapisi, çocukluk çağı makro ve mikrokistik lenfatik malformasyonlarının tedavisinde yüksek başarı ve düşük komplikasyon oranları sunan, güvenli ve etkin bir yöntemdir.Dil gibi zorlu anatomik bölgelerde daha fazla seans gerekebilse de, genel etkinliği ve cerrahiye kıyasla daha düşük nüks oranları sunması nedeniyle, lenfatik malformasyonların yönetiminde ilk basamak tedavi seçeneği olarak kabul edilmelidir.
Anahtar Kelimeler: Lenfanjiyom, Mikrokist, Makrokist, Skleroterapi, Bleomisin