Aim: To present our first case of an endobronchial carcionid tumor to be resected via MIS approach.
Case Presentation: An 8 year old boy with complaints of persistent cough and pneumonia was admitted. CT scan revealed a mass obstructing the intermediate bronchus and the pathology of typical carcinoid tumor was confirmed with bronchoscopic biopsy. The localization of the lesion and its relation with pulmonary branches are shown in the figure. PET scan showed no other site with FDG uptake thus the patient underwent a mini-thoracotomy assisted thoracoscopic sleeve middle lobectomy, total resection of intermediate bronchus, wedge resection and bronchoplasty of the right main bronchus. Intraoperative flexible bronchoscopy confirmed the patency of the anastomosis whereas frozen section confirmed the clear surgical margins. Duration of the procedure was 6 hours without complication. The postoperative period was eventless and the patient was discharged on POD5 following chest drain removal. Control X-ray's and bronchoscopy showed that the ventilation of the lower lobe improved with a moderate anastomotic stricture in the first postoperative month. In postoperative 5th month anastomotic stricture was resolved.
Conclusion: MIS approach for sleeve lobectomy and bronchoplasty may be performed even in children. Every option should be considered and every effort should be made to prevent aggressive incisions and unnecessary organ resections in these children.
Keywords: endobronchial carcinoid tumor, minimal invasive surgery
Amaç: Bu çalışmada, endobronşiyal karsinoid tümörün minimal invaziv cerrahiyle rezeksiyonunun gerçekleştirildiği ilk vakamızı sunmayı amaçladık.
Olgu Sunumu: Sekiz yaşında erkek hasta öksürük ve tekrarlayan pnömoni şikayetleriyle başvurdu. Bilgisayarlı tomografide, intermediate bronşu tıkayan bir kitle saptandı ve bronkoskopik biyopsi ile tipik karsinoid tümör tanısı doğrulandı. Lezyonun lokalizasyonu ve pulmoner dallarla ilişkisi şekil üzerinde gösterilmiştir. PET taramasında, FDG tutulumunun başka bir odak göstermemesi üzerine hastaya mini-torakotomi yardımlı torakoskopik sleeve orta lobektomi, intermediate bronşun tam rezeksiyonu, wedge rezeksiyonu ve sağ ana bronşa bronkoplasti uygulandı. İntraoperatif fleksibl bronkoskopi, anastomozun açık olduğunu doğrularken, frozen kesit incelemesi cerrahi sınırların temiz olduğunu teyit etti. İşlem süresi 6 saat sürdü ve herhangi bir komplikasyon yaşanmadı. Postoperatif dönem sorunsuz geçti ve hasta, göğüs dreninin çıkarılmasının ardından postoperatif 5. günde taburcu edildi. Kontrol grafileri ve bronkoskopi, alt lob ventilasyonunun düzeldiğini ve postoperatif birinnci ayda orta derecede anastomotik darlık olduğunu gösterdi. Postoperatif 5. ayda ise anastomotik darlığın belirgin gerilediği görüldü.
Sonuç: Çocuklarda sleeve lobektomi ve bronkoplasti minimal invaziv yaklaşım ile uygulanabilir. Bu hastalarda agresif insizyonlardan ve gereksiz organ rezeksiyonlarından kaçınmak için her seçenek değerlendirilmelidir.
Anahtar Kelimeler: endobronşiyal karsinoid tümör, minimal invaziv cerrahi