Aim: This study aimed to evaluate children who needed surgery due to small bowel intussusception (SBI).
Methods: Records of children operated for symptomatic SBI between January 2018 and December 2023 were analyzed retrospectively.
Results: Of 618 patients with intussusception, 72 (11.6%) were diagnosed with SBI. There were 16 patients diagnosed with SBI who underwent surgery with a median age of 71 (3 months-14 years) months, 12 (75%) males and 4 (25%) females. Complaints included abdominal pain and vomiting in 15 patients and chronic abdominal pain in one patient. Physical examination revealed abdominal tenderness in all patients, abdominal distension, and peritonitis in 3 patients. Ultrasonography revealed intussusceptions in 14 patients and nonspecific ileus findings in 2 patients. Hydrostatic reductions were attempted in 7 of the patients, all ending up in failure. The mean length of the intussuscepted bowel segment at surgery was 23.06 ± 36.07 (3-150) cm. Fourteen of the patients had pathologic lead points (PLP). One patient had necrosis due to intussusception despite the absence of a PLP. Ileal resection was performed in 11 cases, wedge resection in 1 case, resection with a stapler in 3 cases, and only manual reduction in one case. In the patient diagnosed with Peutz–Jeghers syndrome, multiple polyp excision was performed in addition to ileal resection. The main types of PLPs were Meckel’s diverticulum (n=12), adenomyoma (n=1), and hamartomatous polyp (n=1).
Conclusions: Although spontaneous reduction for IBI cases has been reported, surgical intervention is inevitable in selected patients with underlying PTN. Hydrostatic reduction is usually ineffective in IBI. In symptomatic cases of IBI, early surgical intervention is recommended from the time of diagnosis.
Keywords: Small bowel intussusception, child, surgery
Amaç: İnce bağırsak invajinasyonu (İBİ) tanısı ile ameliyat edilen çocuk hastaların değerlendirilmesi amaçlandı.
Yöntem: Ocak 2018 ile Aralık 2023 tarihleri arasında İBİ tanısı ile ameliyat edilen çocuk hastaların kayıtları geriye dönük incelendi.
Bulgular: İnvajinasyon tanılı toplam 618 hastanın 72'sine (%11,6) İBİ tanısı konuldu. İBİ tanısı alan ve ameliyat edilen 16 hastanın ortanca yaşı 71 (3 ay-14 yaş) ay olup, 12'si (%75) erkek, 4'ü (%25) kızdı. Yakınmalar 15 hastada karın ağrısı ve kusma, birinde kronik karın ağrısıydı. Fizik muayenede hastaların tümünde batında hassasiyet, 3 hastada karın distansiyonu ve peritonit bulgusu vardı. Ultrasonografide 14 hastada invajinasyon, 2 hastada ise nonspesifik ileus bulguları saptandı. Hastaların 7' sinde hidrostatik redüksiyon denendi, hepsi başarısızlıkla sonuçlandı. Ameliyatta invajine barsak segmentinin uzunluğu ortalama 23,06 ± 36,07 (3-150) cm idi.14 hastada (%87,5) patolojik tetik nokta (PTN) vardı. Bir hastada PTN olmamasına rağmen invajinasyona bağlı nekroz saptandı. 11 hastada ileal rezeksiyon, 1’ inde wedge rezeksiyon, 3’ ünde stapler ile rezeksiyon ve 1 hastada da sadece manuel redüksiyon yapıldı. Peutz-Jeghers sendromu tanısı konulan hastada ileal rezeksiyona ek olarak çoklu polip eksizyonu yapıldı. Başlıca PTN tipleri Meckel divertikülü (n=12), adenomyom (n=1) ve hamartomatöz polip (n=1) idi.
Sonuç: İBİ için spontan redüksiyon vakaları rapor edilmiş olmasına rağmen, altta yatan PTN bulunan seçilmiş hastalarda cerrahi müdahale kaçınılmazdır. İBİ’ de hidrostatik redüksiyon genellikle etkisizdir. Semptomatik İBİ vakalarında, tanı konulduğu andan itibaren erken cerrahi müdahale önerilmektedir.
Anahtar Kelimeler: İnce barsak invajinasyonu, çocuk, cerrahi