Introduction: Acute gastric volvulus associated with congenital diaphragmatic hernia is an unusual surgical emergency. Herein we report two CDH cases, both with hernia sac and delayed presentation with acute gastric volvulus.
Case Reports: Case 1 is a 6 months old girl with serious respiratory symptoms for the last one day. Physical examination and plain x-ray were indicative of left diaphragmatic hernia and acute intrathorasic gastric volvulus. The patient underwent urgent laparotomy. She had left posterolateral diaphragmatic hernia with a ruptured hernia sac and intrathorasic gatric volvulus. There were no intraoperative or postroperative complications.
Case 2 is a 5 years old girl with serious vomiting for the last one day. She was also followed-up with superiorly located left kidney in an other hospital in her past medical history. Intraabdominal gatric volvulus with superiorly located left diaphragm and left kidney were detected in the radiological exams. The patient underwent urgent laparotomy. She had left posterolateral diaphragmatic hernia with an hernia sac and intraabdominal gatric volvulus. There were no intraoperative or postroperative complications. They all did well on their follow-up.
Conclusion: The usual forms of presentation of CDH are severe neonatal asphyxia and pulmonary hypertension. Five to 25% of CDH may be presented later on life. Gastric volvulus associated with CDH is a life-threatening rare entity with a difficult diagnosis. Considering the severity of this condition, accurate diagnosis and timely surgical treatment is mandatory to reducing morbidity and mortality.
Keywords: Congenital diaphragmatic hernia, gatric volvulus, infant
Giriş: Konjenital diyafram hernisi ile birlikte akut gastrik volvulus gelişimi naidr bir cerrahi acildir. Burada akut gastrik volvulus ile geç prezente olan keseli Bochdalek hernisi olan acil iki vakayı sunuyoruz.
Olgu Sunumu: Birinci olgumuz, son bir gündür ciddi solunum semptomları olan 6 aylık bir kız hastaydı. Fizik muayene ve düz akciğer ve batın grafilerinde sol diyafram hernisi ve intratorasik mide volvulusu düşünülerek hasta acil ameliyata alındı. Ameliyatta rüptüre herni kesesi olan sol posterolateral diyafram hernisi ve intratorasik mide volvulusu olduğu görüldü. Ameliyatta ya da postoperatif dönemde herhangi bir komplikasyon gelişmedi.
İkinci olgumuz son bir gündür ciddi safrasız kusma şikayeti olan 5 yaşında bir kız hastaydı. Hastamız öncesinde dış merkezde yüksek yerleşimli sol böbrek nedeniyle takipliymiş. Radyolojik görüntülemelerle hastada intraabdominal gastrik volvulus, sol diyafram evantrasyonu ve sol yüksek yerleşimli böbrek tespit edildi. Hasta acil ameliyata alındı. Ameliyatta hastada keseli sol posterolateral diyafram hernisi ve intrabdominal gastrik volvulus tespit edildi. Ameliyatta ya da postoperatif herhangi bir komplikasyon gelişmedi.
Her iki hastanın da takipleri sorunsuz devam etti.
Sonuç: KDH daha yaygın olarak yenidoğan döneminde solunum sıkıntısı ve pulmoner hipertansiyonla seyreder. Hastaların %5-25’i yenidoğan dönemini sorunsuz geçirirler ancak hayatlarının geç döneminde KDH tanısı alırlar. KDH ile birlikte gastrik volvulus olguları oldukça nadir olup tanı konması oldukça zor bir durumdur. Nadir olmasına karşın durumun ciddiyeti de düşünülünce hızlı ve doğru tanı koymak ve zamanında ameliyatı planlayabilmek mortalite ve morbiditeyi azaltacaktır.
Anahtar Kelimeler: Konjenital diyafram hernisi, gastrik volvulus, infant