Aim: Congenital lung malformations (CLM) are defined as complex abnormalities of lung development. Since perinatal diagnosis has become possible, they are being diagnosed with increasing frequency, despite their rarity. In cases of thoracoscopic resection for congenital lung malformations, the purpose of our study was to examine our diagnosis, follow-up, and clinical outcomes.
Methods: Patients with KAM who underwent minimally invasive resection at our institution between 2019 and 2023 were reviewed retrospectively. The following were investigated: demographic characteristics, operative and postoperative follow-up, complications, and pathological examinations.
Results: Forty-one patients with KAM underwent thoracoscopic resection (83%). There were 26 (63,4%) male cases and 15 (39,6%) female cases. Clinical diagnosis was in 24 cases (58,5%), pulmonary sequestration in eight (19,5%), congenital lobar emphysema in four (%9,7), bronchogenic cyst in two (4,9%) and hybrid lesion in three (7,3%). The rate of prenatal diagnosis was 63.4% (n=26). In 83% of patients, thoracoscopic treatment was initiated and completed. Ten individuals underwent right upper lobectomy and ten individuals underwent right lower lobectomy. When the patients were evaluated for postoperative complications, persistent air leak (>5 days) was found in 5 patients, and 3 patients underwent re-thoracoscopy for air leak repair.
Keywords: lung, thoracoscopi, lobectomy
Giriş: Konjenital akciğer malformasyonları (KAM), akciğerin komplike gelişimsel anomalisi olarak tanımlanmaktadır. Çok nadir olsa da antenatal tanının mümkün olması ile giderek daha çok tanı almaktadır. Çalışmamızda konjenital akciğer malformasyonları nedeniyle torakoskopik yaklaşımla rezeksiyon uyguladığımız olgularda tanı, izlem ve klinik sonuçlarımızı tartışmayı amaçladık.
Yöntemler: Merkezimizde 2019-2023 yılları arasında KAM tanısı alan ve minimal invaziv yaklaşım ile rezeksiyon uygulanan olgular retrospektif olarak değerlendirildi. Olguların demografik özellikleri, cerrahi ve cerrahi sonrası izlemleri, komplikasyon ve patolojik incelemeleri araştırıldı.
Bulgular: KAM nedeniyle 41 olguya torakoskopik rezeksiyon yapıldı. Olguların 26’sı (%63,4) erkek, 15’i kızdı (%36,6). Klinik tanı olguların 24’ünde (%58,5) konjenital pulmoner havayolu malformasyonu (KPHM), sekizinde pulmoner sekestrasyon (%19,5), dördünde konjenital lober amfizem (%9,7), ikisinde bronkojenik kist (%4,9) ve üçünde hibrit lezyondu (%7,3). Antenatal tanı oranı %63,4 idi (n=26). Hastaların %83’ü torakoskopik olarak başlanıp torakoskopik olarak tamamlandı. 10 hastaya sağ üst lobektomi, 10 hastaya sağ alt lobektomi yapılmıştır. Hastalar postoperatif komplikasyon açısından değerlendirildiğinde persistan hava kaçağı (>5 gün) 5 hastada görülürken, 3 hastada retorakoskopi ile hava kaçağı onarımı yapılmıştır (%7,3).
Sonuç: Minimal invaziv cerrahi, gelişmiş operatif diseksiyon, gelişmiş kozmetik sonuçlar ve torakotomi ile ilişkili postür bozukluklarında uzun vadede azalma göstermektedir. Klinik deneyimimiz, konjenital pulmoner hava yolu malformasyonları için torakoskopik yaklaşımın güvenliğini ve etkinliğini incelemektedir. Minimal invaziv cerrahinin CPM'li çocuklar için etkili bir tedavi olduğuna inanıyoruz.
Anahtar Kelimeler: akciğer, torakoskopi, lobektomi