Objective: This study aimed to retrospectively evaluate the incisional scars after robotic-assisted laparoscopic surgery performed in our clinic between 2017-2023.
Methods: A retrospective review of 50 patients who underwent robotic-assisted laparoscopic surgery between 2017-2023 (July) was conducted.Of these patients,20 were available for follow-up and were included in the study.Patient characteristics,including gender, age, body mass index (BMI), and operation time, were collected.The wound site scars of the patients at the 1-month postoperative follow-up and the incision scars at the patients' final follow-up were objectively analyzed by surgeons using standardized hypertrophic scar scores with the Vancouver Scar Scale (VSS), Manchester Scar Scale(MSS),and Modified Manchester Scar Scale (MMSS),of a double-blind fashion.
Results:Twenty (8M, 12F) robotic-assisted laparoscopic surgery patients were evaluated for wound sites in terms of vascularization, pigmentation, thickness, skin height, and flexibility. Incision scar images were scored using VSS, MSS, MMSS. There was no significant difference between the independent variables in terms of post-operative hypertrophic scarring. The correlation between scar scores was evaluated using the Correlation Matrix Test.One-way analysis of variance (ANOVA) was used to evaluate whether the scores using three different scar scales differed significantly in terms of the healing status of postoperative scars.According to the ANOVA test results, there was a significant difference between the three scales.There was a significant difference between the VSS, MSS, and MMSS in terms of the healing status of the postoperative scars.
Conclusion:In our clinical observations, a high rate of hypertrophic scars at incision sites was shown in patients who underwent robotic-assisted laparoscopic surgery.Our study is the first to report the development of hypertrophic scars at incision sites after robotic-assisted laparoscopic surgery in the literature.We believe that studies in larger patient series and supported by immunohistochemical tests are likely to make significant contributions to elucidating the subject.
Keywords: hypertrophic scar, incision, pediatric surgery, robotic surgery, scar scoring
Amaç:Bu çalışmada 2017-2023 yılları arasında kliniğimizde gerçekleştirilen robotik yardımlı laparoskopik cerrahi sonrası yara yeri skarların retrospektif olarak değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Yöntem: 2017-2023 (Temmuz) yılları arasında robotik yardımlı laparoskopik cerrahi uygulanan 50 hasta retrospektif olarak tarandı. Takipte olan hastalardan 20 hastaya ulaşılması nedeniyle takipte olan hastalar çalışmaya dahil edildi.Hastaların cinsiyet, yaş, BMI, ameliyat süreleri değerlendirildi. Hastaların ameliyat sonrası 1.ay kontrolündeki yara yeri skarları ve hastaları son kontroldeki insizyon skarları, standardize edilmiş hipertrofik skar skorları olan Vancouver skar skorlaması, Manchester skar skorlaması ve Modifiye Manchester skar skorlaması ile cerrahlar tarafından çift taraflı kör değerlendirme ile objektif olarak analiz edildi.
Bulgular:20 robotik yardımlı laparoskopik cerrahi hastasının (8E,12K) yara yerleri vaskülarizasyon, pigmentasyon, kalınlık, deri yüksekliği ve esneklik açısından değerlendirildi. Vancouver skar skorlaması, Manchester skar skorlaması ve Modifiye Manchester skar skorlaması yardımıyla insizyon skarı görüntüleri puanlandı. 20 hastanın cinsiyet, yaş, ameliyat süresi, BMI açısından operasyon sonrası yara iyileşmesi arasında anlamlı bir fark olup olmadığı İndipendent T-testi ile değerlendirildi. Bağımsız değişkenler arasında operasyon sonrası meydana gelen hipertrofik skar açısından anlamlı bir fark saptanmadı. Skar skorlamaları arasındaki korelasyon Correlation Matrix Testi ile değerlendirildi. Uygulanan üç skorlama arasında korelasyon izlendi. Tek yönlü ANOVA ile üç farklı skar ölçeği kullanılarak yapılan skorların, ameliyat sonrası skarların iyileşme durumu açısından anlamlı bir farklılık olup olmadığı değerlendirildi. ANOVA testi sonuçlarına göre, üç ölçek arasında anlamlı bir farklılık olduğu bulunmuştur (p < 0,001). Bu, Vancouver skar skorlaması, Manchester skar skorlaması ve Modifiye Manchester skar skorlaması arasında, ameliyat sonrası skarların iyileşme durumu açısından anlamlı bir fark saptanmıştır.
Sonuç: Klinik gözlemlerimizde robotik yardımlı laparoskopik cerrahi yapılan hastalarda yüksek oranda insizyon yerlerinde hipertrofik skar izlendi. Çalışmamız literatürde robotik yardımlı laparoskopik cerrahi sonrası insizyon yerinde gelişen hipertofik skarı ortaya koyan ilk çalışmadır. Daha büyük hasta serilerinde ve immünohistokimyasal testler ile desteklenen çalışmaların konuyu aydınlatmada önemli katkılar sağlayacağını düşünmekteyiz.
Anahtar Kelimeler: çocuk cerrahisi, hipertrofik skar, insizyon, robotik cerrahi