Close

Oral Presentation - 16

Reevaluating Pediatric Spontaneous Pneumothorax Management: Role of Bullae in Guiding Early VATS Intervention

Ö Erincin, EB Çığşar Kuzu, B Toker Kurtmen
Tepecik Education and Research Hospital, Department of Pediatric Surgery

Aim: Spontaneous pneumothorax (SP) without trauma or iatrogenic cause is a rare condition in the pediatric population. In our study, we aimed to evaluate the management steps used in pediatric spontaneous pneumothorax patients and to improve the current algorithm.

Methods: Patients who were followed up in our clinic for SP between 2016 and 2023 were included in the study. Demographic data, presence of bullae in imaging results, follow-up patterns, and surgical outcomes were evaluated. The presence of bullae was evaluated in patients who underwent thoracic CT. Follow-up results of patients with and without bullae on CT were compared.

Results: A total of 22 cases were included in the study. 68.2% of the patients were male. The mean age was 188.5±3.6 months. All patients had thoracic tube insertion at initial presentation. CT was performed in 19 cases during follow-up. Unilateral/bilateral bullae were observed in 73.7% of the cases. There was no difference between patients with bullae (5days) and patients without bullae (4days) in the duration of tube (p=0.353). The patients were followed up for a median of 22months (IQR=32, min=4 months max=82 months). There was no difference between the follow-up periods of patients with and without bullae on CT (p=1,000). VATS was required in 78.6% of patients with bullae on CT scans during follow-up, whereas VATS was not required in all patients without bullae (p=0.005). All 3 patients with bullae detected on CT scans but not operated on were over 18 years of age at follow-up and were followed up by adult thoracic surgeons. VATS was planned in all 3 cases due to recurrent pneumothorax in adult thoracic surgery follow-up.

Conclusion: As a result of our study, the presence of bullae on thorax CT has emerged as an important factor in the management of pediatric SP and there is a clear relationship between the presence of bullae and the need for VATS. We think that it is a more appropriate approach to plan early VATS in SP cases without waiting for the second episode of pneumothorax by demonstrating the presence of bullae on early CT scan.

Keywords: spontan pneumothorax, apical subpleural bullae/blebs, thorax tomography, video-assisted thoracoscopic surgery (VATS)

Sözlü Sunum - 16

Pediatrik Spontan Pnömotoraks Yönetiminin Yeniden Değerlendirilmesi: Erken Cerrahide Kesitsel Görüntülemede Bül Varlığının Önemi

Ö Erincin, EB Çığşar Kuzu, B Toker Kurtmen
Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Kliniği

Amaç: Spontan pnömotoraks, travma veya iatrojenik neden olmadan gelişen ve pediatrik popülasyonda nadiren görülen bir hastalıktır. Tedavisi daha çok yetişkinlere dayandırılan bu durumun çocuklardaki yönetimine ilişkin veriler tartışmalıdır. Çalışmamızda pediatrik spontan pnömotoraks hastalarında kullanılan yönetim basamaklarının değerlendirilmesi ve mevcut algoritmanın geliştirilmesi amaçlanmıştır.

Yöntem: 2016-2023 yılları arasında spontan pnömotoraks nedeniyle kliniğimizde takip edilen olgular çalışmaya dahil edildi. Olguların demografik verileri, görüntüleme sonuçlarında bül varlığı, takip şekilleri, cerrahi sonuçları değerlendirildi. Toraks bilgisayarlı tomografisi (BT) çekilen olgularda bül varlığı değerlendirildi. BT’de bül olan ve olmayan hastaların takip sonuçları karşılaştırıldı.

Bulgular: Toplam 22 olgu çalışmaya dahil edildi. Olguların %68,2’si erkekti. Ortalama yaşları 188,5±3,6 aydı. Olguların tamamına ilk başvuruda toraks tüpü takılmıştı. Takiplerinde 19 olguya toraks BT çekildi. Olguların %73,7’sinde unilateral/bilateral bül gözlendi. Bül olan hastalar (ortanca: 5 gün) ile olmayan hastalar (ortanca: 4 gün) arasında toraks tüpü ile takip süreleri arasında farklılık saptanmadı (p=0,353, Mann Whitney U test). Olgular ortanca 22 ay takip edildi (IQR=32, min=4 ay maks=82 ay). BT’sinde bül olan ve olmayan olguların takip süreleri arasında farklılık yoktu (p=1,000). Takipte BT’lerinde bül gözlenen hastaların %78,6’sında VATS (Video yardımlı torakoskopik cerrahi) gerekirken, bül saptanmayan hastaların tamamının ise takiplerinde VATS gereksinimi olmadı (p=0,005; Fisher’s exact test). BT’lerinde bül saptanan ancak opere edilmeyen 3 olgunun tamamı takiplerinde 18 yaşını geçmiş olup, erişkin göğüs cerrahisi tarafından takip edilmektedir. Erişkin göğüs cerrahisi takiplerinde 3 olguya da tekrarlayan pnömotoraks nedeniyle VATS planlanıldığı öğrenildi.

Sonuç: Çalışmamızın sonucunca Toraks BT’de bül varlığı, pediatrik spontan pnömotoraks yönetiminde önemli bir faktör olarak ortaya çıkmıştır ve bül varlığı ile VATS ihtiyacı arasında açık bir ilişki vardır. Spontan pnömotoraks olgularında erken dönemde çekilen BT ile bül varlığının gösterilmesi ile bu hastalara 2. pnömotoraks atağını beklemeden erken VATS planlanmasının daha uygun bir yaklaşım olduğunu düşünmekteyiz.

Anahtar Kelimeler: spontan pnömotoraks, apikal subplevral bül/bleb, toraks tomografisi, video yardımlı torakoskopik cerrahi (VATS)

Close
26 Ekim tarihinde Anıtkabir ziyareti için araçlarımız Hilton Ankara Otel’i önünden saat 13:00 te hareket edecektir.