Aim: Chylothorax is a rare complication of congenital diaphragm hernia (CDH) repair. Hernia sac dissection, lymphatic injury, use of patches, venous thrombosis and pulmonary hypertension are considered to be etiological factors. Prolonged tube thoracostomy drainage time and parenteral feeding time leads to increase in infection rates and metabolic complications. The aim of the study is to present our management protocol in patients who developed chylothorax after CDH repair. Methods: Patients who were operated for CDH and developed postoperative chylothorax between January 2010 and January 2020 were included. Technique of hernia repair, mean duration of tube thoracostomy, medical treatment protocol [nutrition with medium chain fatty acids (MCT), total parenteral nutrition (TPN) and somatostatin] and complications were evaluated. Results: Chylothorax was developed in 7 (8.4%) of 81 CDH cases. Of the 7 patients, increase in triglyceride levels (126 ± 44.98 mg / dL) in pleural fluid samples were detected in accordance with chylothorax. All patients were left diaphragmatic hernia and repaired by laparotomy. Two of them were repaired with patches and five were repaired primarily. Initially, all patients treated with oral MCT. However, TPN were initiated in ongoing pleural drainage patients with oral MCT and oral feeding was discontinued. İntravenous somatostatin treatment was needed in 5 of them due to the lack of decrement in pleural drainage. The mean tube thoracostomy time was 24 ± 9.3 (min: 14, max: 42) days. None of the patients required surgical intervention. Complications were as follows: pneumonia in 3, sepsis in 1 and hypoalbuminemia in 2. Conclusion: Insisting on conservative treatment methods with supervising complications may be an effective and minimally invasive alternative treatment to surgical approaches in chylothorax after CDH repair in children.
Keywords: Congenital diaphragm hernia, chylothorax, tube thoracostomy
Amaç: Konjenital diyafram hernisi (KDH) olgularında cerrahi sonrası şilotoraks nadir olarak görülmektedir. Etiyolojisinde; herni kesesi diseksiyonu, lenfatik yaralanma, yama kullanımı, venöz tromboz, pulmoner hipertansiyon gibi durumlar bulunmaktadır. KDH ameliyatı sonrası oluşan şilotoraks, uzayan tüp torakostomi drenaj süresi ve beslenme süresi ile enfeksiyon oranlarında artışa ve metabolik komplikasyonlara neden olduğu bildirilmektedir. Çalışmada KDH onarımı sonrası şilotoraks gelişen hastalardaki tedavi deneyimlerimizin sunulması amaçlanmıştır. Yöntem: Ocak 2010 ve Ocak 2020 arasında KDH onarımı sonrası şilotoraks tanısı konulan hastalar dahil edildi. Diyafram onarım şekilleri, tüp torakostomi ile takip süreleri, şilotoraks medikal tedavi uygulamaları [orta zincirli yağ asitlerinden zengin beslenme, total parenteral beslenme (TPN), intravenöz somatostatin] ve komplikasyonlar tespit edildi. Bulgular: 81 KDH olgusunun 7’sinde (%8.4) şilotoraks gelişti. Plevral sıvı örneklemelerinde şilotoraks ile uyumlu olarak trigliserit düzeyi yüksekliği (126±44.98 mg/dL) saptandı. Hastaların tamamının sol diafragm hernisi olduğu ve laparotomi ile onarıldığı, 2’sinin yama kullanılarak, 5’inin primer kapatıldığı tespit edildi. Şilotoraks medikal tedavisi olarak tüm hastalara öncelikle orta zincirli yağ asitlerinden zengin mama başlandı. Tüp drenajlarında azalma olmaması üzerine hepsine TPN’e uygulandı ve oral beslenmeleri kesildi. TPN’den fayda görmeyen 5 hastaya ek olarak intravenöz somatostatin tedavisi verildi. Tüp torakostomi süresinin ortalama 24±9.3 (min:14, max:42) gün olduğu ve hiç birinde şilotoraksa yönelik cerrahi gereksinimin olmadığı tespit edildi. 3 hastada pnömoni, birinde sepsis, 2 hastada hipoalbuminemi geliştiği görüldü. Sonuç: Çocuklarda KDH onarımı sonrası gelişen şilotoraksta komplikasyon durumları da gözetilerek konservatif tedavi yöntemlerinde ısrarcı olunmasının etkili bir tedavi alternatifi olmasının yanında, az invaziv bir tedavi tercihi olduğu düşünülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Konjenital diyafram hernisi, şilotoraks, tüp torakostomi