Close

Poster - 42

Undescended Testicle: Quarter Century of Clinical Experiences of a Single Tertiary Hospital in Turkey

S Akman, A Karaman, Ö Balcı, İF Özgüner, İ Karaman
University of Health Sciences, Dr. Sami Ulus Maternity and Children's Research and Training Hospital

Purpose:Although undescended testis (UT) is the most common anomaly in male neonates, the follow-up and treatment approaches of UT remain controversial. In this study, we aimed to evaluate our approach, treatment modalities and outcome of patients with the diagnosis of UT from past to present in our clinic.

Methods:Patients with UT followed in our hospital between 1993 and 2017 were evaluated. Hospital data processing system and department archive records were scanned. Patients' demographic characteristics, examination and radiological findings, additional anomalies, surgical findings, postoperative follow-up and complications were evaluated.

Results:A total of 3406 patients were included in the study. Only 25% of the patients were younger than one year of age at admission and spontaneous testicular descent occurred in 9.8% of these patients. 52% of this spontaneous testicular descent occurred in the first 6 months of life and 48% occurred from 6 months to 1 year of life. The spontaneous descent of testis was high in premature patients(20%), bilateral UT(14.3%) and distally located ones(31.6%). UT was located right side in 44.5% of the patients, left side in 34.2% and bilateral in 21.3% them. 84.8% of the UTs were palpable and most commonly located in the inguinal canal(58.5%). Physical examination(88%) and ultrasonography(89.2%) had similar diagnostic sensitivity for UT. Additional anomalies were detected in 35% of the patients. Inguinal exploration was performed in 96% of the patients and laparoscopic exploration was performed in 4% of the patients. Anomalies of the testis and appendages were more frequently detected in the UTs that were located at internal ring or intra-abdominal position. The success rate of the operative treatment was found 93.4%. Postoperatively, 4.3% recurrent UT, 3.9% bleeding and wound site infection and 1% testicular atrophy were detected. Testicular tumor was detected in 0.07%.

Conclusion:The most sensitive method for the diagnosis of UT is a careful physical examination. The UT is likely to spontaneously descend into the scrotum until one year of age, and it is important to inform the parents about UT torsion during this period. After orchiopexy, long-term follow-up of patients should be performed due to the risk of recurrence of UT, testicular atrophy and testicular tumor development.

Keywords: Undescended testis, additional anomalies, orchiopexy, complication, child

Poster - 42

İnmemiş Testis: Türkiye’de bir Üçüncü Basamak Hastanenin Çeyrek Yüzyıllık Klinik Deneyimleri

S Akman, A Karaman, Ö Balcı, İF Özgüner, İ Karaman
Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Ankara Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları SUAM

Amaç: İnmemiş testis, yenidoğan erkek çocuklarda en sık görülen anomali olmasına rağmen inmemiş testisin takip ve tedavisindeki yaklaşımlar halen tartışmalıdır. Bu çalışmada kliniğimizde geçmişten günümüze inmemiş testis tanısı almış olgulara yaklaşımımız, uygulanan tedavi yöntemleri ve sonuçlarımızın değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Gereç ve Yöntem: 1993–2017 tarihleri arasında hastanemizde takip edilen inmemiş testisli hastalar değerlendirildi. Hastane bilgi işlem sistemi ve bölüm arşiv kayıtları tarandı. Hastaların demografik özellikleri, muayene ve radyolojik bulguları, ek anomalileri, ameliyat bulguları, postoperatif takipler ve komplikasyonlar değerlendirildi.

Bulgular: Çalışmaya 3406 hasta dahil edildi. Hastaların sadece %25'i bir yaşından önce (ortanca 3 yaş) hastanemize başvurmuştu, bu hastaların %9,8’inin takipte testisi kendiliğinden skrotuma indi. Bunların %52'si hayatın ilk 6 ayında, %48'i ise 6 ay-1 yıl arasında skrotuma indi. Testisin kendiliğinden skrotuma inişi, prematürelerde (%20), bilateral inmemiş testiste (%14,3) ve distal yerleşimli testislerde (%31,6) daha yüksek bulundu. Hastaların %44,5’inde sağ, %34,2’sinde sol ve %21,3’ünde bilateral inmemiş testis mevcuttu. İnmemiş testislerin %84,8'i palpabl olup, en sık inguinal kanalda yerleşimliydi (%58,5). İnmemiş testis tanısında fizik muayene (%88) ve ultrasonun (%89,2) tanısal duyarlılığı benzer bulundu. Hastaların %35’inde eşlik eden anomali mevcuttu. En sık endokrin, nörolojik ve inguinal bölge hastalıkları saptandı. Ameliyat olan hastaların %96’sında inguinal eksplorasyon, %4’ünde laparoskopik eksplorasyon uygulandı. İnmemiş testislerde testis ve eklerine ait anomaliler, karın içi-iç halka bölgesinde yerleşimli testislerde daha sık saptandı. İnmemiş testislerin %93,4'ü başarıyla skrotuma indirilebildi. Ameliyat sonrası %4,3 nüks inmemiş testis, %3,9 kanama, yara yerinde enfeksiyon ve %1 testis atrofisi gelişti. Testis tümörü %0,07 oranında tespit edildi.

Sonuç: İnmemiş testis tanısında en duyarlı yöntem dikkatli bir fizik muayene yapılmasıdır. İnmemiş testisin bir yaşına kadar kendiliğinden skrotuma inme ihtimali vardır, bu dönemde inmemiş testis torsiyonu açısından ailelerin bilgilendirilmesi önemlidir. Orşiyopeksi sonrası nüks inmemiş testis, testis atrofisi ve testis tümörü gelişme ihtimali nedeniyle hastaların uzun dönem takipleri yapılmalıdır.

Anahtar Kelimeler: İnmemiş testis, ek anomaliler, orşiyopeksi, komplikasyon, çocuk

Close
Katılım belgenizi almak için lütfen değerlendirme anketi doldurunuz...