Introduction: We aimed to investigate the effects of operation timing on recovery comparing the results of early and late operated cases with ureteropelvic junction obstruction(UPJO).
Material&Method: Between 2005 and 2018, 63 UPJO cases with antenatal diagnosis were operated. Patients were divided into two groups as early (EP) and late pyeloplasty (LP) group. The age of operation, sex, postoperative follow-up period, preoperative and postoperative USG (anteroposterior pelvic diameter (AP), parenchymal thickness (PT) and MAGIII scintigraphy (DF: Differential renal function)) were assessed retrospectively.
Results: There were 32 cases (mean age; 3.5 months) in the EP group and 31 cases in LP (mean age; 18.2 months) group. There was no significant difference between the groups in terms of postoperative follow-up, side and gender. The preoperative AP diameters of the patients in the EP group were larger than the LP group (p <0, 005).PT of EP group was measured 3.2 ± 1.5 mm preoperatively and increased to 7.3 ± 3 mm in the first postoperative year. In the LP group, the mean preoperative PT increased from 5.5 ± 3.1 mm to 8.3 ± 3.3 mm. Postoperative PT improvement were found statistically significant in both groups (p <0, 005). AP diameter was found significantly decreased in both groups postoperatively (p <0.005). While the mean preoperative and postoperative DF was found 32 ± 15.7% and 34 ± 17.3% in EP group, it was 41.8 ± 9.6% and 42 ± 8.4% in the LP group, respectively. The improvement of DF values were not found statistically significant in neither of the groups (p = 0.316).
Conclusion: In this study, significant improvement on PT and reduction on AP diameter were shown in UPJO patients who underwent both early and late pyeloplasty but significant improvement on differential function were not proved.
Keywords: ureteropelvic junction obstruction, pyeloplasty, differential renal function
Amaç; Bu çalışmada üretropelvik darlık (UPD) olgularında erken ve geç opere olan olguların sonuçlarının karşılaştırılarak operasyon zamanlamasının iyileşme üzerine etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır.
Gereç-Yöntem; Kliniğimizde 2005-2018 yılları arasında UPD nedeniyle opere olan antenatal tanılı 63 olgu taraf, ameliyat yaşı, cinsiyet, postoperatif izlem süresi, preoperatif ve postoperatif USG (anterioposterior pelvis çapları(AP), parankimal kalınlıkları (PK)) ve MAGIII sintigrafi (differansiyel renal fonksiyonları (DF)) bulguları açısından retrospektif olarak değerlendirildi. Olgular tanı konulduktan sonra izlem planlanmadan erken opere olan(erken cerrahi grubu(EC))ve izlem periyodu sonrasında opere olan (geç cerrahi grubu(GC))olmak üzere iki gruba ayrıldı.
Sonuçlar; EC grubunda 32olgu( ortalama 3,5 ay) GC grubunda 31 olgu (ort yaş; 18,2 ay)mevcuttu. Gruplar arasında postoperatif izlem süresi, taraf ve cinsiyet açısından anlamlı fark saptanmadı. EC grubundaki olguların ilk ölçülen preoperatif AP çapları GC grubuna göre anlamlı olarak geniş, PK ve DF değerleri ise anlamlı olarak düşük bulundu(p<0, 005). EC grubunda preoperatif ortalama PK 3,2±1,5mm iken postoperatif 1.yılda 7,3± 3mm’e, GC grubunda ise preoperatif ortalama PK 5,5±3,1mm’ den 8,3±3,3mm’e yükseldiği görüldü. Her iki grupta postoperatif PK artışı anlamlıydı (p<0, 005). AP çap her iki grupta da postoperatif dönemde anlamlı olarak azalmış bulundu(p<0.005). EC grubunda olguların preoperatif DF ortalama %32±15,7 iken postoperatif dönemde %34 ±17,3’e, GC grupta ise % 41.8±9,6'dan, %42±8,4’e yükselmişti. Ancak bu artış her iki grupta da istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı(p=0,316).
Sonuç; Çalışmamızda erken ve geç cerrahi tedavi kararı verilen olgularda postoperatif dönemde PK’nın anlamlı olarak düzeldiği, AP çaplarının anlamlı olarak azaldığı gösterilmiş olmasına rağmen bu durumun olguların DF’ları üzerine belirgin olumlu etkisi olduğu kanıtlanamamıştır.
Anahtar Kelimeler: Üreteropelvik darlık, pyeloplasti, differansiyel renal fonksiyon