Close

Oral Presentation - 57

Investigation of bosteran effects on lung contusion in rats created wıth blunt thoracıc trauma

G Gerçel*, B Aksu*, SŞ Özkanlı**, H Uzun***, F Aksu****, E Özatman*, Ç Ulukaya Durakbaşa*
*Istanbul Medeniyet University Goztepe Training and Research Hospital, Department of Pediatric Surgery
**Istanbul Medeniyet University Göztepe Training and Research Hospital, Department of Pathology
***Istanbul University Cerrahpaşa Medical Faculty, Department of Biochemistry
****Istanbul Medeniyet University Goztepe Training and Research Hospital, Department of Cardiology

Aim: This study aimed to evaluate the effects of bosentan on lung injury.

Materials and Method: The rats were divided into 5 randomized groups. AK3: lung contusion (3 days) (n=8), AK-B3: lung contusion+3 days bosentan (n=8), AK7: lung contusion+7 days bosentan (n=8), C: control (n=6). Lung contusion created by dropping weight to unilaterally. Bosentan was given to treatment groups at dosage of 100 mg/kg/day. On 3rd and 7th days, MDA, SOD and NO levels were studied biochemically. Alveolar edema, congestion, leukocyte infiltration, fibrosis, iNOS, eNOS and apoptosis with TUNEL staining were studied histopathologically.

Results: The values of alveolar edema, congestion and leukocyte infiltration in the AK3, AK7, AK-B3 and AK-B7 groups were higher than the control (p<0,05). The same values were lower in AK-B3 and AK-B7 than AK3 and AK7 (p<0,05). The development of fibrosis was demonstrated in AK7 and AK-B7; no effect of bosentan was found on the fibrosis (p>0.05). In all groups, iNOS and eNOS levels were higher than control (p<0,05). These levels did not differ between bosentan and non-bosentan groups (p>0,05). There was no significant difference between the NO measurements of the groups (p>0.05). In contusion groups, the MDA level were higher and the SOD level were lower significantly than control (p<0.05). Recovery in these values was found in groups treated with bosentan (p<0.05). TUNEL study showed higher levels of apoptosis in the AK3 and AK7 than control (p<0,05). TUNEL scores of AK-B3 and AK-B7 were significantly lower than AK3 and AK7 groups (p<0,05).

Result: It was found that bosentan prevents tissue damage by inhibiting acute inflammatory response and reduces oxidative stress secondary to inflammation indirectly. It was also found to reduce apoptosis. It is effective and clinically applicable agent to prevent secondary injuries due to lung contusion.

Keywords: Bosentan, lung contusion, experimental, rat

Sözlü Sunum - 57

Künt toraks travması ile akciğer kontüzyonu oluşturulan ratlarda bosentanın akciğer hasarı üzerine etkilerinin incelenmesi

G Gerçel*, B Aksu*, SŞ Özkanlı**, H Uzun***, F Aksu****, E Özatman*, Ç Ulukaya Durakbaşa*
*İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Kliniği
**İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Patoloji Kliniği
***İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Biyokimya Anabilim Dalı
****İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kardiyoloji Kliniği

Amaç: Akciğer kontüzyonunda, bir endotelin reseptör antagonisti olan bosentanın, oluşan hasar üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi amaçlandı.

Gereç ve Yöntem: Ratlar 5 randomize gruba ayrıldı. AK3: akciğer kontüzyonu (3 gün) (n=8), AK-B3: akciğer kontüzyonu + 3 gün bosentan (n=8), AK7: akciğer kontüzyonu (7 gün) (n=8), AK-B7: akciğer kontüzyonu + 7 gün bosentan (n=8), K: kontrol (n=6). Çalışma gruplarında, yüksekten ağırlık düşürülerek unilateral akciğer kontüzyonu oluşturuldu. Tedavi gruplarına 100 mg/kg/gün oral yolla bosentan verildi. 3. ve 7. günlerde akciğer dokularında, biyokimyasal olarak MDA, SOD ve NO, histopatolojik olarak alveolar ödem, konjesyon, lökosit infiltrasyonu, fibrozis, iNOS, eNOS ve TUNEL çalışıldı.

Bulgular: AK3, AK7, AK-B3 ve AK-B7 gruplarının alveolar ödem, konjesyon ve lökosit infiltrasyonu değerlerinin kontrol grubundan yüksek olduğu görüldü (p<0,05). Aynı değerler, AK-B3 ve AK-B7 gruplarında, AK3 ve AK7 gruplarına göre daha düşüktü (p<0,05). AK7 ve AK-B7 gruplarında fibrozis gelişimi gösterildi; bosentanın fibrozis gelişimi üzerine etkinliği saptanmadı (p>0,05). Tüm gruplarda iNOS ve eNOS düzeyleri kontrole göre yüksekti (p<0,05). Bu düzeyler bosentan alan ve almayan gruplarda farklılık göstermedi (p>0,05). Grupların NO ölçümleri arasında anlamlı farklılık yoktu (p>0,05). Kontüzyon gruplarında kontrole göre MDA düzeyinin yüksek, SOD düzeyinin ise belirgin düşük olduğu görüldü (p<0,05). Bosentan tedavisi alan gruplarda bu değerlerde iyileşme saptandı (p<0,05). TUNEL çalışmasıyla, AK3 ve AK7 gruplarında, kontrole göre daha yüksek düzeyde apopitozis saptandı (p<0,05). AK-B3 ve AK-B7 gruplarının TUNEL skorlarının, AK3 ve AK7 gruplarına göre anlamlı düzeyde düştüğü görüldü (p<0,05).

Sonuç: Histopatolojik değerlendirmeyle bosentanın, akut inflamatuar yanıtı baskılayarak doku hasarını önlediği; SOD ile MDA sonuçlarına göreyse inflamasyona ikincil gelişen oksidatif stresi dolaylı olarak azalttığı gösterildi. Apopitozisi azalttığı saptandı. Bosentan akciğer kontüzyonuna bağlı gelişen ikincil hasarların önlenmesinde etkin ve klinikte kullanılabilecek bir ajandır.

Anahtar Kelimeler: Bosentan, akciğer kontüzyonu, deneysel, rat

Close
36th Pediatric Surgery & 3rd IPEG-MEC Congress abstracts were published