Background and Aim: Congenital duodenal obstruction is one of the most common causes of neonatal intestinal obstruction; and it is important due to associated anomalies. In this study, to establish affecting factors of mortality and morbidity were aimed in congenital duodenal obstructions.
Materials/Methods: All hospital records of neonates with congenital duodenal obstruction which had operated in our department between January 2004 and 2017 were reviewed retrospectively. Patients were evaluated according to their demographic features, clinical presentations, associated anomalies, treatments and outcomes.
Results: During 13 years, 68 newborns (36 males, 32 females) with congenital duodenal obstruction were operated, 46 (67.7%) of them were premature. The mean gestational age was 35.7±3.1weeks (28-44weeks), the mean birth weight was 2477±651.5gram (1100–4100gram). Associated abnormalities were detected in 37 neonates (54.4%); and 16 of (23.5%) had congenital cardiac malformations, and 13 of (19.1%) had Down Syndrome.
In neonates with associated abnormalities; the avarage period to start enteral feeding was 9.5±5.8days (4-37days) and the mean hospitalization was 25.5±26.2days (9-140days) in postoperatively. These values were found 7.6±3.2days (4-20days) and 17.5±13.7days (8-80days) respectively for the patients having no associated anomalies. Postoperative complications such as bilious vomiting, brid ileus, septicemia were seen in 17 patients (25%); 3 of them (4.9%) were need re-operation. 63 neonates (94.1%) discharged in 21.4±22days (8-140days); due to septicemia and severe congenital cardiac malformations 5 patients (7.4%) was lost in 27.2±14.1days (11-43days) postoperatively.
Conclusion: Septicemia and severe congenital cardiac malformations were increases the risk of morbidity and mortality in neonates with congenital duodenal obstruction.
affect prognosis poorly.
Keywords: Duodenal obstruction; Duodenal atresia; Down syndrome; Prenatal diagnosis
Amaç:
Yenidoğanlardaki intestinal obstrüksiyonun en sık sebeplerinden birisi olan konjenital duodenal obstrüksiyonlar, eşlik eden anomaliler açısından önem kazanmaktadır. Bu çalışmada, duodenal obstrüksiyon tanılı yenidoğanlarda, mortalite ve morbiditeye etkili faktörlerin ortaya konulması amaçlandı.
Yöntem:
Ocak 2004-2017 tarihleri arasında kliniğimizde konjenital duodenal obstrüksiyon tanısı ile opere edilen hastaların, tüm hastane kayıtları retrospektif olarak incelendi. Hastalar demografik özellikler, klinik bulgular, eşlik eden anomaliler, tedaviler ve sonuçlar açısından değerlendirildi.
Bulgular:
13 yıllık sürede;36 erkek 32 kız olmak üzere konjenital duodenal obstrüksiyonlu 68 yenidoğan opere edildi. Ortalama doğum haftası 35.7±3.1 hafta (28-44 hafta) ve ortalama doğum ağırlığı 2477±651.5 gram (1100–4100 gram) olup 46’sı (%67.7) prematüre idi. 37’sinde (%54.4) ek anomali mevcuttu; 16’sında (%23.5) konjenital kalp hastalığı mevcuttu. 13’ü (%19.1) Down sendromlu idi.
Ek anomalili olgularda postoperatif enteral beslenmeye geçiş zamanı ortalama 9.5±5.8 gün (4-37 gün), hastane yatış süresi ortalama 25.6±26.2 gün (9-140 gün); ek anomalisi olmayan hastalarda bu değerler sırasıyla 7.6±3.2 gün (4-20 gün) ve 17.5±13.7 gün (8-80 gün) idi. 17 hastada (%25) sepsis, ileus, beslenme intoleransı, safralı kusma gibi postoperatif komplikasyonlar gelişti; 3’ünde (%4.4) re-operasyon gerekti. 63 hasta (%92.6) ortalama 21.4±22 gün (8-140 gün) gün taburcu edilirken, 5 hasta (%7.4) ameliyat sonrası ortalama 27.2±14.1 gün (11-43 gün) eşlik eden ağır konjenital kardiak malformasyonlarve sepsis nedeniyle kaybedildi.
Sonuç:
Konjenital duodenal obstrüksiyonlu olgularda ek anomali varlığı, mortalite ve morbidite riskini arttırmaktadır. Ağır konjenital kardiak malformasyonlar ve sepsis prognozu kötü yönde etkilemektedir.
Anahtar Kelimeler: Duodenal obstrüksiyon; Duodenal atrezi; Down Sendromu; Prenatal tanı