Aim: Pulmonary metastasis are the most frequent sites in children with primary solid malignant tumors. In this study we aimed to evaluate our outcomes for pulmonary metastasectomy in children performed in our clinic.
Materials and Methods: The data of patients who were operated for pulmonary metastasis in our clinic between 15.06.2013-15.06.2017 were retrospectively analyzed. The age, gender, primer oncological pathology, type of the operation, side of the operation, follow-up period, survival were analysed.
Results: 14 patients were identified (4 girls, 10 boys). The mean age of the patients were 10 years (3-15 years). Primer oncological pathology were osteosarcoma (7), Ewing’s sarcoma (3), hepatoblastoma (2), rhabdomyosarcoma (1) and wilms tumor (1). In 5 patients thoracoscopy and in 9 patients thorocotomy were performed. Recurrent pulmonary metastasis were seen in 3 patients (3 and 5 times).
Conclusion: Pulmonary metastasectomy improves survival in pediatric patients if complete resection could be achieved.
Keywords:
Giriş/Amaç: Çocukluk çağında solid tümörlerin tedavisinde görülen gelişmelere rağmen, hastaların %10-30’unda metastazlar izlenmektedir. Metastazlar pek çok farklı bölgede izlenebilir. Akciğer, en sık metastaz olan organdır ve metastazektomiden en fazla fayda gördüğü gösterilmiştir. Bu çalışmada kliniğimizde pulmoner metastazektomi uyguladığımız hastalar ile ilgili deneyimlerimiz irdelenmiştir.
Gereç ve yöntem: 15.06.2013-15.06.2017 tarihleri arasında kliniğimizde pulmoner metastazektomi uygulanan hastaların verileri irdelenmiştir. Hastalar yaş, cinsiyet, birincil onkolojik patoloji, cerrahi yaklaşım şekli, cerrahi uygulanan tarafı, komplikasyon, uygulanan tedavi protokolü, takip süresi ve sağkalım açısından geriye dönük olarak analiz edilmiştir.
Bulgular: Pulmoner metastazektomi 14 hastaya uygulanmıştır. Hastaların yaşları 3-15 yaş arasında değişmektedir (ortalama 10 yaş). Hastaların dördü kız, onu erkektir. Birincil onkolojik patoloji osteosarkom (7), Ewing’s sarkom (3), hepatoblastom (2), rabdomyosarkom (1) ve Wilms tümörü (1) olarak izlenmiştir. Cerrahi yaklaşım şekli olarak torakotomi (9), torakoskopi (5) yöntemiyle wedge rezeksiyon uygulanmıştır. Ameliyat öncesi iki hastaya boyar madde ve tel ile işaretleme yapılmıştır. Cerrahi sırasında boyar maddenin tüm plevraya yayıldığı, telin ise lezyonu işaretlediği ancak sonrasında yerinden çıktığı izlenmiştir. Onbir hastaya tek taraflı metastazektomi uygulanırken, üç hastada ise evreli bilateral rezeksiyon uygulanmıştır. Üç hastada rekürrens izlendi. Rekurrens nedeniyle bir hasta beş kez, bir hasta üç kez opere edildi ve sonrasında hastalar farklı kemoterapi protokolleri aldı. Beş kez opere olan hastanın ailesi son rekurrensinde operasyon sonrası yeterli akciğer parankimi kalmayacağı yönünde bilgi verimesi sonrasında operasyonu reddetti. Bir hastanın da tek taraflı metastazektomi sonrasında karşı taraftaki lezyon sayısı çok fazla olduğu için opere edilmedi. Cerrahi sonrası komplikasyon hiçbir hastada izlenmemiştir. Remisyon sonrası akciğer relapsı olan dört osteosarkom hastasının üçünde ek tedavi protokolu uygulanmazken, birine kemoterapi verilmiştir. Diğer hastalara ise ek kemoterapi protokolleri uygulanmıştır. Hastaların takip süreleri 1 ay- 4 yıl arasında değişmektedir. Üç hasta birincil onkolojik patolojisine bağlı olarak kaybedilmiştir.
Sonuç: Komple rezeksiyonun yapılabildiği vakalarda pulmoner metastezektomi çocuklarda sağkalımı iyileştiren, komplikasyon oranı düşük bir yaklaşımdır.
Anahtar Kelimeler: