Kronik volvulusu olan malrotasyon’da laparoskopik Ladd prosedürü yaklaşımında tüm barsak eksplorasyonunun önemi
N Kuas*, MS Arda*, SŞ Baş**, H İlhan*
*Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı
**Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Anestezi ve Reanimasyon Anabilim Dalı
Malrotasyon orta bağırsağın, anormal
rotasyon ve/veya fiksasyonu sonucu, duedono jejunal bileşkenin doğumsal olarak
medialde, mide çıkışının inferiorunda ve ileoçekal valvin fikse olmadan medialde
yerleşimine neden olan bir anomalidir. Her 200-500 canlı doğumda bir görüldüğü
tahmin edilmektedir. Açık cerrahi yaklaşımla Ladd prosedürü uygulanmaktayken,
1995’de laparoskopik Ladd prosedürü ilk kez tanımlanmış ve giderek daha fazla
kullanılır hale gelmiştir. Ancak kronik volvulus ve hastanın yetersiz karın içi
hacmi laparoskopinin en önemli sınırlayıcı faktörüdür. Bu da açık cerrahiye
geçmeye veya tekrarlayan girişimlere neden olmaktadır. Çalışmamızda yeterli
karın içi hacmi olsa da kronik volvulusu olan malrotasyon olgusunda tüm barsak eksplorasyonunun
önemini vurgulamayı amaçladık.
Olgu: 3 yaşında erkek olgunun, hayatının ikinci gününden beri safralı kusma
yakınması var. Gastroözefagial reflü, kabızlık gibi nedenlerle tedavi görmüş.
Kusmalarının devam etmesi ve gelişme geriliğinin de kliniğe eklenmesi (%30 percentil,
13750 gr) ile çekilen özefagus mide duedonum grafisinde malrotasyon ile uyumlu bulundu.
Laparoskopik Ladd procedürü uygulanan olgu, postoperatif 3. günde ağızdan
beslenmeye başlandı ve 5. gününde taburcu edildi. Postoperatif 4. ayında sorunsuz
izlemine devam edilmektedir.
Bu nedenle, laparoskopik malrotasyon yaklaşımında Ladd
bantlarının eksizyonu yanısıra, tüm barsak eksplorasyonu ve kronik volvulusu
düzeltmeden işlemin sonlandırılmaması olası ikincil girişimleri önleyeceği
kanaatındayız.
Anahtar Kelimeler: