Aim: The aim of this study is to retrospectively investigate the results of Vacuum Bell (VB) treatment in patients with pectus excavatum (PE) and to evaluate treatment criteria.
Patient And Methods: Total of 30 patients with PE who were followed up between 2013-2015 were included. The retrospectively analysed variables were gender, age of presentation, clinical symptoms, physical examination findings, pattern and duration of VB treatment and satisfaction of patient’s family. Welch index and depth of PE were calculated to determine the degree of the deformity.
Results: The male/female ratio was 23/7 (4,2/1). The mean follow up period was 23 mo (r:21-27 mo). Mean age was 11.5 yrs (r:4-17 yrs). Patient symptoms were cosmetic and psychosocial in 20, recurrent pulmonary infections in 7 and tachycardia in 3. The number of patients whose treatment was terminated after full recovery in six months was 7. The mean age of these 7 patients was 8.5 years (r:4-9 yrs). The number of patients showing full recovery in one year follow-up was 13 (43%). The mean age of these 13 patients were 13.7 years (r:9-15). The remaining 7 (23%) patients showed full recovery at two years of follow-up and their treatment was terminated. The average of these patients were 16.8 (13-17) years. In total, 90% of patients showed full recovery in a two year treatment period.
Conclusion: Vacuum application in PE treatment seems to be more advantageous since it is non-invasive and easy to apply when compared with other treatment options. Treatment response can be achieved in a shorter time when applied at early ages. The depth of PE is the most useful and easy applicable method to use for follow-up. Vacuum bell application should be used as a first line treatment method starting from the age of 4 years before the initiation of surgical technique.
Keywords:
Amaç: Pektus ekskavatum(PE) nedeni ile vakum bell(VB) tedavisi uygulanan olgularda
tedaviye başlama kriterlerinin ve tedavi sonuçlarının değerlendirilmesidir.
Olgular ve Yöntem: 2013-2015 yılları arasında primer olarak VB tedavisi uygulanan 30 olgu geriye dönük olarak incelendi. Olgular cinsiyet, başvuru yaşı, başvuru yakınması, muayene bulguları, radyolojik bulgular, VB’in uygulanma şekli ve süresi, VB tedavisine yanıt ve aile memnuniyet dereceleri açısından değerlendirildi. Deformite derecesini belirlemek için PE çukurluğu ölçümü ve Welch indeksi hesaplandı.
Bulgular: Olguların erkek/kız oranı 4,2/1( E:23,K:7) idi. Yaş ortalaması 11.5 yaş (r:4-17 yaş) olarak bulundu. Ortalama takip zamanı 23 ay(21-27 ay) idi. Başvuru yakınması kozmetik ve psikososyal şikayetler(n:20), tekrarlayan akciğer enfeksiyonları(n:7), kardiyak problemler(n:3) idi.
VB tedavisiyle ilk 6 ayda 7(%23) olguda tam düzelme sağlandı. Bu olguların yaş ortalaması 8.5 yaş (4-9 yaş) idi. Birinci yıl sonunda 13(%43) olguda daha tam düzelme sağlandı. Bu olguların yaş ortalaması ise 13.7 yaş( 9-15 yaş) idi. İkinci yılın sonunda yaş ortalaması 16.8 yaş(13-17 yaş)olan 7(%23) olguda daha tam düzelme görüldü. Kalan 3 (%10) olgunun tedavisi devam etmekteydi. Bu olguların ortalama yaşı 17 yaş (16-17 yaş) idi. Toplamda olguların % 90’ınında 2.yılın sonunda tam düzelme sağlandığı görülmüştür.
Sonuç: VB uygulaması non-invaziv ve kolay uygulanabilir olması nedeni ile diğer tedavi yöntemlerine göre daha avantajlıdır. Pektus çukurluğu ölçümü tedaviye başlama ve değerlendirmede en sık kullanılan ölçüm yöntemidir. VB erken yaşta uygulandığında tedavi süresi kısa ve yanıtı daha iyidir. Cerrahi tedavinin uygulanamadığı küçük yaş grubunda ilk tedavi seçeneği olarak güvenle uygulanabilir. Bu gereksiz cerrahi girişimlerin de ortadan kaldırılmasını sağlayacaktır.
Anahtar Kelimeler: