Close

Oral Presentation - 51

Comparison of selective artery sparing and non-selective laparoscopic varicocelectomy in adolescents

O Ulusoy*, D Abdullahoğlu**, S Sabuncu**, OZ Karakuş**, G Hakgüder**, O Ateş**, M Olguner**, FM Akgür**
*Bornova Türkan Özilhan Hospital, Pediatric Surgery Clinics, İzmir, Turkey
**Dept. of Pediatric Surgery, Dokuz Eylül University, Medical School, Izmir, Turkey

Aim: Currently laparoscopic methods are increasingle prefered for surgical treatment of varicocele. In this study, we aimed to compare the results of the patients who were underwent laparoscopic nonselective arterio-venous ligation with Palomo procedure and laparascopic selective artery sparing surgery procedure.

Materials and Methods: Patients who underwent open varicocelectomy surgery, who had previous inguinal or scrotal surgery approaches, patients with grade 1 varicocele and patients who were older than 18 years were all excluded. 37 patients who underwent laparoscopic varicocelectomy, between 2004-2015 years, were rewieved retrospectively. Varicosele diagnosis was determined with Physical examination and Doppler Ultrasonography. Varicoceles were graded according to Dubin and Amelar grading system. Demographic data, varicocele grade, applied methods, testicular catchup growth, duration of the operation, and complications were recorded.

Results: Mean age of the  patients were 13.7 ± 2.1 (10- 17 years). 26 patients (70.2%) had grade 3 and 11 patients (29.8%) had grade 2 varicocele, who were all left sided. We treated  17 (46%) patients with laparoscopic Palomo procedure and 20 (54%) patients with laparoscopic selective artery sparing procedure. Conventional single port technique was used in Palomo procedure and multiport technique was used in selective artery sparing procedure. Mean duration time for operation was 32.7 ± 6.4 minute in single port group, 38.6 ± 10.2 minute in multiport group. Hydrocele was occured in 1 (5.9%) patient after Palomo procedure and recurrence was observed in 1 (5%) patient after selective artery sparing procedure. The patients who had smaller preoperative testiculer volume were evaluated after the first year of postoperative period and 2 of the 3 patients (66%) with Palomo procedure, and 3 of the 4 patients (75%) with selective artery sparing procedure had catched up the testicular growth. Laparoscopic non-selective procedure was used for the recurrent varicocele and totally regression was observed. Mean follow up duration of patients was10.5±3.8 months.

Conclusion: Laparoscopic nonselective arterio-venous ligation and laparoscopic selective artery sparing procedures for surgical treatment of adolescent varicocele were both effective and safe methods with similar success and lower complications and recurrence rates.

Keywords:

Sözlü Sunum - 51

Adölesanlarda laparoskopik non-selektif ve selektif arter koruyucu varikoselektomi sonuçlarının karşılaştırılması

O Ulusoy*, D Abdullahoğlu**, S Sabuncu**, OZ Karakuş**, G Hakgüder**, O Ateş**, M Olguner**, FM Akgür**
*Bornova Türkan Özilhan Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Kliniği, İzmir
**Dokuz Eylül Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı

Giriş ve Amaç: Günümüzde cerrahi olarak varikosel tedavisinde laparoskopik yöntemlerin kullanımı artmaktadır. Bu çalışmada laparaskopik Palomo tekniğiyle non-selektif arterio-venöz ligasyon ve laparoskopik selektif arter koruyucu cerrahi uygulanan hastaların sonuçlarının karşılaştırılması amaçlanmıştır.

Gereç ve Yöntem: Açık cerrahi varikoselektomi uygulanan, daha önce inguinal ya da skrotal cerrahi girişim yapılan ve 1.derece varikoseli olan hastalar çalışma dışı bırakıldı. 2004-2015 yılları arasında laparoskopik varikoselektomi uygulanan 37 hastanın bilgileri retrospektif olarak derlendi. Varikosel tanısında fizik muayene ve Doppler ultrasonografiden yararlanıldı. Varikosel derecelendirmesi Dubin ve Amelar derecelendirme sistemi ile yapıldı. Laparoskopik varikoselektomi uygulanan hastaların demografik özellikleri, varikosel dereceleri, uygulanan yöntem, operasyon süreleri, testisin büyümeyi yakalama süresi ve komplikasyonlar açısından değerlendirildi.

Bulgular: Hastaların ortalama yaşı 13,7 ± 2,1 (10- 17 yıl) idi. Hastaların 26’sında (%70,2) 3. Derece, 11’inde (%29,8) 2. Derece varikosel mevcuttu ve hepsi sol tarafta idi. Hastaların 17’sinde (%46) laparoskopik Palomo yöntemi, 20’sinde (%54) ise laparoskopik selektif arter koruyucu yöntem uygulandı. Palomo yöntemi uygulanan hastalarda konvansiyonel tek port, selektif arter koruyucu yöntem uygulananlarda ise multiport teknik kullanıldı. Operasyon süresi tek port grubunda ortalama 32,7 ± 6,4 dakika, multiport grubunda ise 38,6 ± 10,2 dakika idi. Palomo yöntemi uygulanan 1 (%5,9) hastada ameliyat sonrası hidrosel gelişirken selektif arter koruyucu yöntem uygulanan 1 (%5) hastada nüks varikosel saptandı. Preoperatif testislerde boyut farkı olan hastalar postoperatif birinci yılda değerlendirildiğinde, Palomo yöntemi uygulanan 3 hastadan 2 ‘si (%66) büyümeyi yakalarken, selektif arter koruyucu yöntem uygulanan 4 hastadan 3’ü (%75) olağan büyümeyi yakaladı. Nüks olguda laparoskopik non-selektif yöntem uygulandı. Hastaların ortalama takip süresi 10,5±3,8 aydı.

Sonuç: Adölesan varikosellerinin cerrahi tedavisinde laparoskopik nonselektif arterio-venöz ligasyon ve laparoskopik selektif arter koruyucu yöntemler benzer başarı, düşük komplikasyon ve nüks oranları ile güvenli ve etkilidir.

Anahtar Kelimeler:

Close